Bosch Termoteknik PazarlamaDirektörü Ali Aktaş:

“Zamanın ötesinde ürünler geliştirmeye devam edeceğiz”

2019 yılının Kasım ayında rekor bir üretime imza atarak 100 bin adet kombi ürettiklerini, yıl bazında ise 700 binin üzerinde bir rakama ulaştıklarını belirtenBosch Termoteknik PazarlamaDirektörü Ali Aktaş, zamanın ötesinde ürünler geliştirmeye devam edeceklerini dile getirerek, “Bu yıl da yoğuşmalı kombi pazarındaki liderliğimizi devam ettireceğimizi ve ihracattaki birinciliğimizi koruyacağımızı öngörüyoruz” dedi.

Bosch Termoteknik’in2019 yılını değerlendirmenizi istesek neler söylerseniz? Bilindiği gibi 2019 tüm sektör için zor bir yıldı. Bosch tarafında ne gibi gelişmeler yaşandı?

Piyasadaki tüm zorluklara rağmen 2019 bizim için hareketli bir yıl oldu. İnşaat sektörünün belli bir oranda gerilemesi, hem ısıtma hem de soğutma sektörlerine yansıdı. Bu yansımadan elbette biz de etkilendik. Ancak 2019 aynı zamanda Bosch Termoteknik için birçok ilkin yaşandığı bir yıldı. Aldığımız ödüllerle rekor üzerine rekor kırdık diyebiliriz. Özellikle pazarlama alanındaki ‘Kombinin Ustaları’ yarışmasıyla ulusal ve uluslararası birçok ödüle layık görüldük. Bu ödüller arasında bizim için en önemli olan ödüllerden biri de Stevie Awards’tan Buderus markamızla aldığımız Goldödülüydü. Aynı yarışma ile bir de Felis ödülünün ve İstanbul Marketin Awards’un sahibi olduk. Sosyal medya alanında da hem Bosch hem de Buderus markalarımızla birçok ödül aldık. Bunlara ek olarak Müşteri Deneyimini En İyi Yöneten Marka kategorisinde Alfa Ödülü’ne layık görüldük. Tüm bunlara geniş çerçeveden baktığımızda, bizim için çok önemli başarılardı.

Bilindiği gibi Manisa’daki fabrikamızda ürettiğimiz ürünleri, hem yurtiçinde hem de yurtdışında satıyoruz. 2019 yılının ilk çeyreğinde yurtdışı satışlarımız biraz yavaşlamıştı. ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının da tırmanmasıyla aslında global anlamda bir durgunluk gözlemlendi. Fakat bu durum yaz aylarından itibaren yükseliş eğrisine geçti. Kasım ayına geldiğimizde ise rekor bir üretime imza atarak 100 bin adet kombi ürettik. Yıl bazında da 700 binin üzerinde bir rakama ulaştık. Bu sebeple 2019 gibi olumsuzlukların tüm sektörleri etkilediği bir yılı, olabilecek en iyi şekilde kapattığımızı düşünüyoruz. Bu yıl da yoğuşmalı kombi pazarındaki liderliğimizi devam ettireceğimizi ve ihracattaki birinciliğimizi koruyacağımızı öngörüyoruz.

2019 yılının Ocak ayında son bulan konvansiyonel kombilerin satışının ardından yoğuşmalı kombilerin pazardan aldığı dönütler hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce yoğuşmalı kombi piyasası hak ettiği ilgiyi gördü mü?

1990’lı yıllarda Buderus markasıyla Türkiye’ye ilk yoğuşmalı kombileri getiren firma olarak, bu yönetmeliğin uygulanma zorunluluğundan önce de ağırlıklı olarak yoğuşmalı kombi üretiyorduk. Yoğuşmalı kombi satışlarındaki liderliğimizi de yıllardır korumaya devam ediyoruz. Bu açıdan konvansiyonelden yoğuşmalıya geçiş sürecinin bizim açımızdan büyük bir etkisi olmadı. Ben piyasanın da bu sürece hızla adapte olduğunu düşünüyorum. Ancak geçiş sürecinin ilk zamanlarında pazarda ciddi anlamda konvansiyonel cihaz vardı. Ancak bizim görüşümüz: yoğuşmalı kombi satışlarının ağırlıklı olarak yeni gaz gelen ilçelerde daha yüksek olduğu yönünde. Fakat dönüşüm pazarının yoğunlukta olduğu illerde konvansiyonel cihazların hala tercih edildiğini görüyoruz. Çünkü eski cihaz değiştirilirken yeni cihazın yoğuşmalı tercih edilmesi durumda yoğuşma gideri açılması ve teknik şartlar gibi koşullar var. Bu koşullara uygun ilerlemek, hem tüketicilere uğraşlı gözüktüğü için yine konvansiyonel kombi tercih ediliyor.

Sizce nihai tüketici yoğuşmalı kombilere nasıl bakıyor? Bilindiği gibi bu tür cihazların fiyatları çok yüksek, bu yönetmeliğin uygulamaya girmesi sizce satışlara nasıl etki etti? Yönetmeliğin dışında başka yaptırımlarında gerekli olduğunu düşünüyor musunuz?

Yoğuşmalı teknolojisi son derece verimli bir teknoloji olduğu için tüketiciye doğru bilgilerle aktarıldığında, mutlaka tercihlerini yoğuşmalıya yönlendirebiliyorsunuz. Öncelikle konvansiyonel bir cihazla yoğuşmalı bir cihazı karşılaştırılamaz. Çünkü ikisinin de içerisindeki komponentlerin türü, malzeme kalitesi ve sahip oldukları teknolojiler çok farklı. Dolayısıyla fiyat anlamında da bu karşılaştırılmanın yapılmaması gerekiyor.

Kombi kullanımı artık hiç kimse için bir lüks değil, zaruriyet. Alınan bir kombi, ortalama olarak 15 yıl kullanılıyor. Kombimizin harcadığı enerji ve yakıt tutarına göre her ay düzenli olarak fatura ödüyoruz. Bu sebeple, seçilen cihazın mümkün olduğunca verimli olması gerekiyor. Bugün yoğuşmalı teknolojisine sahip bir kombi, hepimizin sahip olduğu akıllı cep telefonlarından daha pahalı değil. 3-5 yıl aralığında değiştirilen bir elektronik cihaza ödediğimiz bedelin belki de daha azını, doğru bilgilendirildiğimizde 15 yıl boyunca kullanacağımız zorunlu bir ihtiyaca da ödeyebiliriz. Kombinin görevini düşündüğümüzde, ödediğimiz bedelin çok da yukarılarda olduğunu düşünmüyorum. Zaten dünyadaki en uygun fiyatlı kombi satışı, Türkiye’de yapılıyor. İlk yatırım maliyeti konvansiyonele göre biraz daha yüksek olsa da birkaç yıl içerisinde amorti edildiğini düşündüğümüzde, şu an Türk tüketicisi için en uygun cihaz yoğuşmalı kombiler.

Bu bir geçiş dönemi olduğu için şu anda bu karşılaştırmalar karşımıza geliyor ancak bundan birkaç yıl sonra böyle bir konuyu konuşmuyor olacağız. Bizim sattığımız yoğuşmalı kombi adeti, konvansiyonel kombi adetinden daha yüksek. Buradan şu sonucu çıkartabiliriz: tüketici doğru bilgilendirildiğinde kendisi için en güvenli ve verimli olan yoğuşmalı teknolojisini satın alabiliyor.

Bosch Termoteknik’i muadil ürünler üreten firmalardan ayıran özelliklerin ve sağladığı avantajların neler olduğunu düşünüyorsunuz? Teknoloji anlamında pazara sağladığınız fırsatlar neler?

Biz cihazlarımızın araştırma ve geliştirme kısmını Türkiye’deki fabrikamızın Ar-Ge merkezimizde yapıyoruz. Burada 80’den fazla mühendisimiz çalışıyor. Dolayısıyla inovasyon da bizim kaçınılmaz bir durumda. Oradaki arkadaşlarımız sürekli yeni ürünler üzerinde çalışmalar yapıyor. Bizim yoğuşmalı tarafta öne çıktığımızı düşündüğüm en önemli artımız: eşanjör teknolojimiz. Bir kombinin en önemli komponenti hatta kalbi sayılabilecek bir parça olan eşanjörün tasarımı ve patenti tamamen Bosch’a ait. Hem yoğuşmalı hem de plakalı eşanjörlerimizin tamamını kendimiz tasarlıyoruz. Bu anlamda piyasada defalarca denenmiş, sağlamlığını ve uzun ömürlülüğünü ispat etmiş bir markayız.

Bosch’un öncülük ettiği ve üzerinde ciddi çalışmalar yaptığı konulardan biri de IoT teknolojisi. Bu çalışmalarımızı artık yavaş yavaş kombilerimiz üzerinde uygulamaya başlayacağız. Bununla ilgili tamamen akıllı sistemlerde kontrol edilebilen oda kumandalarımız mevcut. Müşterilerimize hem konfor sağlayan hem de yakıt ekonomilerine destek veren teknolojik çözümlerimiz var. Bu teknolojilerin her yıl biraz daha artarak hayatımızdaki yerini genişleteceği görüşündeyim.

Üretim tarafında da ciddi farklılıklarımız olduğunu düşünüyorum. Çünkü Bosch Almanya’nın da içerisinde bulunduğu Endüstri 4.0 oluşumunu Manisa’daki fabrikamıza yavaş yavaş entegre etmeye başladık. Akıllı etiketler, ürünlerin direkt takibi gibi Endüstri 4.0’nın başlangıcı diyebileceğimiz uygulamaları hayata geçiriyoruz. Bu durum, çok daha hatasız ve seri üretim yapabilmemiz konusunda bizi destekleyecek.

 

Bildiğiniz gibi enerji verimliliği ve enerji tüketimi tüm dünyadaki en trendtopic’lerden biri. Ancak bu konuda tüketicilerde bilinç oluşturmak da çok önemli. Siz bu konuda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Enerji verimliliği Türkiye’de henüz birkaç yıldır gündemde. Ancak biz Bosch olarak, yıllardır Türkiye pazarına sunduğumuz ürünlerin tamamında enerji verimliliğine dikkat ederek, zamanın ötesinde ürünler geliştiriyoruz. Önümüzdeki yıllarda da bunu yapmaya devam edeceğiz. Bunların en önemli odak noktası ise enerji verimliliği olacak. Örneğin; bundan 20-25 yıl önce sattığımız Buderus markalı kalorifer kazanlarında bile dış hava sıcaklığına bağlı akıllı sistemlerle ciddi enerji tasarrufu sağlayan otomasyonlarımız mevcuttu. O zaman böyle bir teknoloji Türkiye pazarında yoktu. Aynı şekilde yoğuşmalı teknolojisine sahip ürünleri Türkiye’ye getirdiğimizde, birçok insan ‘buna ne gerek var’ tarzında yorumlar yapıyordu. Bugün geldiğimiz noktada ise yoğuşmalı cihazların nasıl bir verimliliğe sahip olduğunu tartışmıyoruz bile. Özetle; Türkiye pazarında var olmaya başladığımız günden beri tüm ürünlerimiz, enerji verimliliği yüksek ve kullanıcı için faydalı ürünler oldu.

Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojisinin 2020’nin devamındaki yıllarda da hayatımıza birçok yenilik katarak, yeni bir dönemin kapılarını aralayacağına inanılıyor. Çünkü tüketicilere birçok açıdan katma değer yaratıyor. Siz akıllı kombi ve termostatların Türkiye’deki geleceği ve Bosch’un bu konudaki çalışmaları hakkında neler söylemek istersiniz?

Bosch Termoteknik olarak üretim mantığımızın tamamını birbiriyle bağlantılı cihazlara doğru kaydırmaya başladık. Şu anda da farklı gruplarda yılda yaklaşık 200 binden fazla bağlanabilir ürün üretiyoruz. İleriye dönük hayalimiz: insan faktörünün ötesinde evimizde veya işyerimizde kullandığımız cihazların bizden bağımsız bir şekilde birbiriyle haberleşmesi yönünde… Bununla ilgili ‘Like a Bosch’ adında çok güzel bir videomuz var. Bu videoda da bundan detaylıca bahsediyoruz. Bunlar bize şu anda bilimkurgu gibi geliyor olsa da hepsi aşama aşama hayatımıza girmeye başlayacak.

Bosch’un sosyal medya tarafını da en aktif kullanan şirketlerden biri olduğu gözleniyor. Bu alandaki son gelişmelerden ve bunun size sağladığı faydalardan bahseder misiniz?

Sosyal medya bizim son birkaç yıldır odak noktalarımız arasında yer alıyor. Pazarlama ekibimizin içerisinde bu alanda uzman arkadaşlarımız var. Zaten bunun sonucu olarak da 2019 yılında Social Media Awards’ta Bosch markamızla Gold ödül, Buderus markamızla ise Gümüş ödül aldık. Bunlar bizim için çok kıymetli bir ödüllerdi.

Sosyal medyayı müşterilerimizle iletişim içerisinde olduğumuz interaktif bir alan olarak görüyoruz. Kendi pazarlama birimimizdeki sosyal medya uzmanları dışında sadece sosyal medya hesaplarımızı takip eden ayrı bir birimimiz var. Bu sayede müşterilerimizle etkileşime geçerek anlık olarak cevap verebiliyoruz. Aynı zamanda sosyal medyada gerçekten müşterilerimizin ihtiyaçlarını anlayacak çözümler sunuyoruz. Örneğin; ‘Yoğuşmalı kombi nedir? Yoğuşmalı kombinin avantajları nelerdir?’ gibi son kullanıcıların arama motorlarında en çok arattıkları soruları analiz ettik. Ardından da bu soruların hepsinin cevaplarına yönelik kısa videolar hazırladık ve Youtube kanallarımızda yayınladık. Bu çalışmamızdan da çok olumlu sonuçlar elde ettik. Sırf bu çekimleri yapabilmek için genel müdürlük binamızda profesyonel bir çekim stüdyosu hazırlattık. Dolayısıyla bu konuda artık kendi kaynaklarımızla istediğimiz gibi hareket edebiliyoruz. Kısaca; biz sosyal medyadan insanların bizden ne istediğini anlamaya çalışıp, ona göre bir yapılanma içerisine girmek istiyoruz.

Bir markanın vitrini konumunda olan bayilerinizle olan ilişkinizi nasıl yorumluyorsunuz? Önümüzdeki yıllarda bayi ve yetkili servislerinize yönelik planlarınız neler?

Firma, bayi ve servisleri birlikte önemli bir sac ayağı oluşturuyor. Bu üçlü birbirini çok iyi tamamladığında, müşteriye verilen hizmet kalitesi de üst noktalara erişiyor. Belki çok güçlü bir markanız vardır ancak çok iyi bir bayi ve servis yapılanmanız yoksa çok başarı getirmiyor. Bu sebeple bizim için de bayi yapılanmamız çok önemli. Teknolojik gelişmelere ve bizim yaptığımız çalışmalara uyum sağlayabilmeleri için bayilerimizin her zaman yanındayız. Bununla ilgili ‘Dijital Partner’ dediğimiz bir uygulamayı hayata geçirdik. Bayilerimiz arasında anket yaparak ve dijital araçlara en yatkın olan bayilerimizi hedef alarak ziyaretlerde bulunarak onlara dijital koçluk hizmeti verdik. Bu şekilde de 30’dan fazla dijital partner oluşturduk. Bunlar aynı zamanda dijital dünyayı çok iyi kullanabilen bayilerimiz.

Önümüzdeki yıllarda da bayilerimize yönelik çalışmalarımız devam edecek.

2020 yılında saha psikolojisine uygun hareket edebilmek adına satış ve pazarlama anlamında ne tür bir strateji uygulamayı planlıyorsunuz? Bu alanda herhangi bir yenilik olacak mı?

İş ortaklarınıza dürüst, şeffaf, açık sözlü ve adil olursanız size güveniyorlar. Siz de edindiğiniz bu güven duygusuyla saha psikolojisini çok kolay tahmin edebiliyor ve ona göre hareket ediyorsunuz. Bizim kurallarımız ve sınırlarımız her zaman aynıdır. İlk günden beri ne söylüyorsak, her sözümüzün arkasındayız. Eğer siz, sahaya karşı bir duruş gösterebiliyorsanız, sahada da pozitif yönlü bir algı oluşturuyorsunuz.

Rekabet hep var ve iş ortaklarımız onlara sağlanan faydaları rekabet ortamında da kullanabiliyorlar. Dürüstlük ve adil olmak bizim sektörümüzde bir firmaya olan algıyı olumlu yönde en yüksek tutan özellikler. Bizim için iş ortaklarımızla olan bağımız ve yıllarca birbirimize duyduğumuz güven duygusuyla hareket edebilmemiz çok önemli. Bu sebeple onlarla olan ilişkimizde bu konulara çok dikkat ediyoruz. Her zaman onları geliştirecek işler yapmaya çalışıyoruz. O yüzden önümüzdeki dönemde de aynı stratejiyle devam etmeyi düşünüyoruz.

Bosch Termoteknik’in yeni ürün ve Ar-Ge yatırımlarından bahseder misiniz?2019 yılında ne gibi yeniliklere imza atıldı, 2020 yılında piyasaya sunmayı planladığınız çalışmalar var mı?

2019 yılında ürün anlamında yeniliklerimiz oldu. 2020 yılında da bu aileyi kapasite anlamında biraz daha büyütecek çalışmalarımız olacak. Önümüzdeki dönemlerde de yine rekabette bizi avantajlı duruma getirecek ürün fikirlerimizin çalışmalarına başladık.

Bir beyanınızda Bosch Termoteknik’in5 yıllık vizyonlarla hareket ettiğini dile getirmiştiniz. Bu doğrultuda 2020 ve devamındaki yıllarda hem sektörel hem firma alanındaki öngörüleriniz ne yönde?

Bizim Termoteknik Türkiye olarak üzerinde çok titiz çalıştığımız bir strateji haritamız var. He yıl tüm yöneticiler biraraya gelip, bu haritayı önümüze alıyoruz ve sanki ilk kez çalışıyormuş gibi üzerinde tekrar çalışıyoruz. Bu bizim en kritik önem verdiğimiz konulardan biri. Bazen bir kelime için saatlerce konuşuyoruz. Bu çalışmayı genellikle 5 yıllık vizyonumuz çerçevesinde gerçekleştiriyoruz. Türkiye gibi bazı konjonktürlerin stabil olamadığı bir ülkede yaşadığımız için her zaman senaryolu hareket ediyoruz. Özetle; ilk planladığımız şekilde ilerleyemememiz doğrultusunda, ikinci ve üçüncü planlarımız olmalı.

Türkiye’de kombi ve doğal gaz pazarlarının hala çok büyük bir potansiyeli var. Önümüzdeki yıllarda bu pazarların daha da büyüyeceğini düşünüyoruz. Türkiye önümüzdeki dönemlerde Avrupa’nın en büyük pazarlarından biri olmaya devam edecek. Henüz emekleme aşamasında olduğumuz yenilebilir enerji konusu da gelecek için büyük bir potansiyel vaad ediyor. Bu sebeple gelecekle ilgili çok olumlu düşünüyoruz. 

Önceki İçerikJenesis; yeni imajıyla jeneratör sistemi üretmeye devam ediyor
Sonraki İçerikSystemair HSK’nın 2020 planlarında da önemli Ar-Ge projeleri var