Alfa Laval Türkiye, yenilikçi teknolojilerle müşteri memnuniyetini artırmayı amaçlıyor
Alfa Laval Türkiye Genel Müdürü Serdar Şengün, 1 Ocak 2025 itibariyle üstlendiği yeni rolü ve şirketin sürdürülebilirlik odaklı hedefleri üzerine önemli bilgiler paylaştı. Söyleşimizde, şirketin Türkiye’deki operasyonları, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik konusundaki yenilikçi çözümleri ile sektördeki rekabet avantajlarına dair ayrıntılı bilgiler edineceksiniz. Şengün, Alfa Laval’ın güçlü müşteri ilişkileri ve satış sonrası hizmetleri ile nasıl farklılaştığını ve önümüzdeki dönemde atılacak adımları aktarıyor.
Alfa Laval Türkiye Genel Müdürü Serdar Şengün ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, 1 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe giren yeni görevine dair içten açıklamalarda bulundu. 17 yıllık Alfa Laval kariyeri boyunca edindiği deneyimlerle şirketin Türkiye ofisinde sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği konularında nasıl bir dönüşüm hedeflediğini ortaya koydu. Şengün, Türkiye pazarındaki faaliyetlerinin yanı sıra, Alfa Laval’ın global konumunu ve rekabetçi avantajlarını da ele alarak, yenilikçi çözümlerle müşteri memnuniyetini artırma yönündeki kararlı adımlarını paylaştı.

1 Ocak 2025’te Alfa Laval Türkiye Genel Müdürü olarak göreve başladınız. Bu yeni rolünüz hakkında neler söylemek istersiniz ve öncelikli hedefleriniz nelerdir?
Merhabalar, ben Serdar Şengün, 1 Ocak 2025 itibariyle Alfa Laval Türkiye Genel Müdürü olarak göreve başladım. Yaklaşık 17 yıldır Alfa Laval’da çalışıyorum ve bu sürenin son 7 yılını İsveç’te denizcilik bölümünde, global isı transferi bölümünün yöneticiliğini yaparak geçirdim. Gemi inşaatı ve gemi makinaları mühendisiyim, evliyim ve bir çocuğum var. Hem doğup büyüdüğüm şehre geri dönmekten hem de Alfa Laval gibi sürdürülebilirlik konusuna kendini adamış bir şirketin Türkiye ofisinin başında olmaktan büyük heyecan ve mutluluk duyuyorum. Yeni rolümdeki öncelikli hedeflerim arasında, Türkiye’deki operasyonlarımızı daha da güçlendirmek, sürdürülebilirlik alanında önemli adımlar atmak ve müşterilerimize en iyi hizmeti sunmak yer alıyor.
Alfa Laval’ın global faaliyetlerinin yanı sıra Türkiye’deki operasyonları hakkında bilgi verebilir misiniz? Ayrıca firmanızın sunduğu hizmetler ve ürünlerden bahseder misiniz?
Alfa Laval, 1883 yılında İsveç’te kurulmuş global bir şirkettir. Türkiye’deki satış ofisi ise 1991 yılında İstanbul’da kurulmuş. Şirket Temel olarak üç ana teknolojiye odaklanmaktadır: ısı transferi, separasyon ve akış ekipmanları. Isı transferi için kullandığımız eşanjörlerimiz ısıyı geri dönüştürür, enerji tüketimini optimize eder ve maliyetleri düşürerek çevresel olumsuz etkileri azaltır. Separasyon teknolojilerimiz, sıvıların sıvılardan, partiküllerin sıvılardan ve yine sıvı ve katıların gazlardan verimli bir şekilde ayrıştırılmasını sağlar. Akış ekipmanlarımız ise pompalar, vanalar, tank temizleme ekipmanları ve kurulum malzemeleri gibi ürünleri içerir. Bu teknolojiler, enerji, gıda, su ve denizcilik gibi çeşitli sektörlerde müşterilerimizin verimliliğini ve rekabet gücünü artırmaya yardımcı olur.
Alfa Laval’ın Türkiye ve küresel pazardaki konumu ve rekabet avantajlarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Alfa Laval, dünya genelinde 100’den fazla ülkede faaliyet göstermektedir ve 36 büyük üretim tesisine sahiptir. Küresel pazarda, enerji, gıda, su ve denizcilik gibi çeşitli sektörlerde lider konumda bulunuyoruz. Türkiye’de de yine aynı sektörlere hizmet veriyoruz. Türkiye Satış Ofisi olarak sorumluluğumuz sadece kendi ülkemiz değil. Aynı zamanda Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan’da uzman kadromuz ve 25’ten fazla bölgesel distribütörümüz ile faaliyet göstermekteyiz.

Rekabet avantajlarımız arasında yenilikçi teknolojilerimiz, geniş ürün yelpazemiz ve güçlü müşteri ilişkilerimiz bulunmaktadır. Alfa Laval olarak, müşterilerimize enerji verimliliği, sürdürülebilirlik ve maliyet optimizasyonu konularında çözümler sunuyoruz. Ayrıca, satış sonrası hizmetlerimizle de müşterilerimizin her zaman yanında oluyoruz. Bu sayede, hem Türkiye’de hem de küresel pazarda güçlü bir konumda bulunuyoruz.
Müşterilerinizle olan ilişkileri nasıl yönetiyorsunuz ve onlara nasıl değer katıyorsunuz?
Müşterilerimizle olan ilişkilerimizi uzun vadeli işbirlikleri ve güvene dayalı olarak yönetiyoruz. Onlara değer katmak için ihtiyaçlarına özel çözümler sunuyor, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik konularında danışmanlık yapıyoruz. Ayrıca, satış sonrası hizmetlerimizle de müşterilerimizin her zaman yanında oluyoruz. Müşterilerimizin süreçlerini iyileştirmek ve verimliliklerini artırmak için sürekli olarak yenilikçi çözümler geliştiriyoruz.
Tüm çözümlerimizde enerji verimliliğini merkeze alarak müşterilerimizin hem mevcut kurulu sistemlerinde maksimum enerji kazanımı üzerine hem de yeni projelerde optimum enerji kullanımı üzerine çalışmalar yaparak uzun yıllar enerji tasarrufu yapacak sistemler geliştiriyoruz.
Satış sonrası hizmetlerinizden bahseder misiniz? Bu hizmetleri geliştirmek için attığınız adımlar nelerdir?
Satış sonrası hizmetlerimiz, müşterilerimizin ekipmanlarının en iyi performansı göstermesini sağlamak için kapsamlı bir destek sunar. Servis merkezimizde, tüm Alfa Laval ekipmanlarına yönelik bakım, onarım ve yedek parça hizmetleri sunuyoruz. Bu hizmetleri geliştirmek için sürekli olarak personelimizi eğitiyor ve en son teknolojileri kullanarak hizmet kalitemizi artırıyoruz. Ayrıca, müşterilerimize hızlı ve etkili çözümler sunmak için dijital platformlar ve uzaktan izleme sistemleri kullanıyoruz.
Bunlarla beraber geçen sene servis merkezimizde yapmış olduğumuz yatırım sayesinde, ısı eşanjörlerini korozyon, deformasyon ve erozyon açısından kontrol ediyoruz. Mümkünse, plakaları değiştirmek yerine revizyon yapıyoruz. Plakalardaki birikintiler ve kalıntılar, çevresel kirlenme riski olmadan bir dizi kimyasal banyo ve hidro-jet yıkama ile uzaklaştırılıyor.

Plakaların oluklarında ve temas noktalarında deformasyon olup olmadığını kapsamlı bir şekilde araştırıyor ve plaka yüzeylerinin erozyonunu içeren kusurlar için ikincil bir inceleme yapıyoruz. Bu adım, hasarlı plakaların tekrar kullanıma sokulmamasını sağlıyor. Çapraz kontaminasyona yol açan çatlakları ve iğne deliklerini tespit etmek için sıvı penetrant ve ultraviyole ışık testi kullanıyoruz. Bu muayenede başarısız olan plakaları yenileriyle değiştiriyoruz.
Contalama ve yenileme işlemleri tamamlanmış eşanjörlerin Alfa Laval prosedürelerine göre hidrostatik testelerini de yaparak müşterilerimize eşanjörlerini teslim ediyoruz.
Ürünlerinizin kalitesi ve güvenilirliği nasıl sağlanmaktadır? Kalite kontrol süreçlerinizden bahsedebilir misiniz?
Ürünlerimizin kalitesi ve güvenilirliği, sıkı kalite kontrol süreçleri ve sürekli iyileştirme çalışmaları ile sağlanmaktadır. Üretim süreçlerimizde, uluslararası standartlara uygun olarak kalite kontrol testleri yapılmakta ve her ürünün yüksek performans göstermesi garanti edilmektedir. Ayrıca, müşteri geri bildirimlerini dikkate alarak ürünlerimizi sürekli olarak geliştirmekteyiz.
Tüm üretim ve montaj operasyonlarımız Alfa Laval’in 140 yılı aşkın tecrübesiyle oluşturulmuş standartlar takip edilerek ve süreçlerin sürekli denetlenmesiyle garanti altına alınıp belgelendirilmektedir.
Şirket olarak Ar-Ge’ye ne kadar önem veriyorsunuz ve bu alandaki çalışmalarınız nelerdir?
Ar-Ge, Alfa Laval için büyük bir öneme sahiptir. Yılda ortalama 100 yeni ürün piyasaya sürüyoruz ve 4,200’den fazla patente sahibiz. Ar-Ge çalışmalarımız, enerji verimliliği, sürdürülebilirlik ve yenilikçi teknolojiler geliştirme üzerine odaklanmaktadır. Örneğin, AlfaNova GL50 gibi yakıt hücresi sistemleri ve ileri elektroliz çözümleri için özel olarak tasarlanmış ürünlerimiz bulunmaktadır.
Alfa Laval 2024 yılında global cirosunun %2.5’ini ARGE çalışmalarına yatırmıştır. Yıllar boyunca yapılan bu yatırımlar sonucunda ürünlerimiz özellikle ısı geri kazanımı, enerji verimliliği ve sürdürülebilir üretim konularında sektörünün öncüsü konumuna yerleşmiştir.
Enerji verimliliği konusunda yaptığınız çalışmalar nelerdir. Müşterilerinize bu konuda ne gibi avantajlar sağlıyorsunuz?
Enerji verimliliği, Alfa Laval’ın temel odak noktalarından biridir. Plakalı ısı eşanjörlerimiz, enerji tüketimini optimize ederek maliyetleri düşürür ve çevresel etkileri azaltır. Müşterilerimize enerji verimliliği konusunda danışmanlık yaparak, süreçlerini daha verimli hale getirmelerine yardımcı oluyoruz. Ayrıca, enerji verimliliği hareketine katılarak, enerji tasarrufu sağlayan çözümlerimizi yaygınlaştırıyoruz.
Alfa Laval pek çok alanda farklı şekillerde enerji verimliliğine odaklandığı için bu soruyu 3 ana grup altında örneklendirebiliriz. Birincisi evlerimizde, ofislerimizde kısacası ısınmaya ihtiyaç duyulan her alanda ısı eşanjörlerinin kritik önemiyle alakalı. Bu ürünler ne kadar verimli olursa ısı kayıpları da o kadar az olacağı için hem yakıt harcamalarını azaltan hem de doğayı koruyan bir role sahip. İkinci olarak üretim tesislerinde örneğin atık olarak atmosfere salınan buharın ısı enerjisinden faydalanarak olası ısınma ihtiyaçlarını en verimli şekilde karşılamak ve yine doğaya verilen zararı minimize etmek. Üçüncüsü ise uzun ömürlü ve uzun süre ilk günkü verimiyle çalışan ürünlerin hem finansal olarak müşterilerimize sağladığı fayda hem de uygun kullanıldığı ve bakım yapıldığı takdirde yenilemeye daha geç ihtiyaç duyması nedeniyle sürdürülebilirliğe yaptığı katkıdır.
Sürdürülebilirlik stratejinizin şirketinizin iş modelini nasıl şekillendirdiğini açıklayabilir misiniz? Ayrıca “Pionering Positive Impact” taahhüdünüzün somut örneklerini verebilir misiniz?
“Pioneering positive impact” yani “Pozitif etkinin öncüsü olmak” bizler için yenilikçi teknolojiler ve çözümler geliştirerek ve doğru ortaklıklara öncü olarak, sahip olduğumuz sınırlı doğal kaynakların tam potansiyelini ortaya çıkarma amacımızı ifade eder.
Bizler, hem sürdürülebilir iş hem de toplum dönüşümü için birçok farklı paydaşla geniş kapsamlı işbirlikleri yapmaya çalışıyoruz.
Örneğin, Outokumpu, SSAB ve Posco ile fosil bazlı çeliği aşamalı olarak kaldırıyoruz. ‘We Don’t Have Time’, IEA ve Energy Efficiency Movement ile farkındalık yaratıyor ve sürdürülebilirlik eylemlerini etkiliyoruz. Ayrıca, RWDC Industries ile sürdürülebilir malzemeler üretip, tek kullanımlık plastiklere bağımlılığı azaltmayı hedefliyoruz.
Alfa Laval Türkiye’nin gelecek planları ve hedefleri nelerdir? Yeni yatırımlar veya pazar genişletme planlarınız var mı? Türkiye’deki büyüme stratejiniz nedir?
Alfa Laval Türkiye olarak, sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği alanlarında önemli yatırımlar yapmayı planlıyoruz. 2027 yılına kadar operasyonlarımızda (kapsam 1 ve 2) karbon nötr olmayı ve 2050 yılına kadar net sıfır hedefimize ulaşmayı taahhüt ettik. Ayrıca, kadın çalışan ve kadın yönetici oranlarını artırmayı hedefliyoruz.
Türkiye’deki büyüme stratejimiz, mevcut pazarlarımızı genişletmek ve yeni işbirlikleri ile daha fazla sektöre hizmet sunmaktır. Bunun yanı sıra, yenilikçi teknolojiler ve çözümler geliştirerek müşterilerimize daha fazla değer katmayı amaçlıyoruz.
Karbon nötr yolculuğu, pek çok firmanın ortak hareket etmesini ve bu zorlu ama kritik süreçte işbirliği yapmasını zorunlu kılıyor. Alfa Laval Türkiye olarak, stratejik işbirliklerine ve yeni partnerlerle ortak çalışmanın önemine inanıyor ve bu alandaki faaliyetlerimizi genişletiyoruz.

Son olarak neler eklemek istersiniz?
Alfa Laval olarak, sürdürülebilirlik ve yenilikçilik konularında lider bir şirket olmanın gururunu yaşıyoruz. Müşterilerimize en iyi hizmeti sunmak ve onların süreçlerini iyileştirmek için sürekli olarak çalışıyoruz. Türkiye’deki operasyonlarımızı daha da güçlendirmek ve sürdürülebilir bir gelecek için önemli adımlar atmak için heyecanlıyız. Bu vesileyle, tüm müşterilerimize ve iş ortaklarımıza buradan da teşekkürlerimi iletmek isterim.





