İzocam Genel Direktörü Murat SAVCI
“Binalarda tüketilen enerjinin yüzde 80’i ısıtma ve soğutma amaçlı tüketiliyor”
“Bildiğiniz üzere Türkiye yeni yıla, enerji fiyatlarındaki artışla adım attı. Dolayısıyla şu anda en önemli gündem maddesinin enerji tasarrufu olduğunu söylemek yerinde olur. Binalarda tüketilen enerjinin yüzde 80’i ısıtma ve soğutma amaçlı tüketiliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Gelir ve Yaşam Koşulları araştırmasına göre “yalıtımsızlıktan dolayı ısınamama” en çok yaşanan konut ve çevre problemi oldu. Nüfusun yüzde 39,3’ü konutunda yalıtımdan dolayı ısınma sorunu, yüzde 36,9’u sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemler yaşadı. Oysa ısı yalıtımıyla hem ısınıp hem de faturaları %60’a kadar indirmek mümkün. 2021 yılında yayımlanan ‘İZODER Türkiye Isı ve Su Yalıtım Pazarı Raporu’na göre ülkemizde kişi başı ısı yalıtım malzemesi tüketimi2020 yılında 0.18 metreküp oldu. AB’de ise 2018 yılı kişi başı yalıtım malzemesi tüketimi ortalama 0,526 m3/kişi olarak gerçekleşti. İZODER’in yaptığı çalışmalar, çevre ile ilgili taahhütler de dikkate alındığında,ülkemizde yürürlükte olan enerji limitlerininve ısıl geçirgenlik değeri olarak tanımlananU değerinin maliyet etkin şekilde, yaklaşık 2-2,5 kat iyileştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bu iyileştirme ile nihai enerjiden 2023’e kadar yaklaşık %7, 2030’a kadar yaklaşık %14 ve 2050’ye kadar yaklaşık %28 oranında tasarruf edilebileceği öngörülüyor. Ülke olarak enerji verimliliğinde asıl sıçramayı U değerlerinin iyileştirilmesiyle gerçekleştirebiliriz.TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı’ndaki sınır değerler doğrultusunda belirlenmiş olan ısı yalıtım kalınlıklarını artırmamız gerekiyor. Şu anda standartlara uygun yalıtımlı binalarda yıllık enerji sarfiyatı metrekare başına 120 – 150 kw düzeyinde. Bina enerji verimliliği konusunda gelişmiş ülkelerde birim metrekare/yıl olarak enerji tüketimi 30-50 kw olarak belirlenmiş durumda. AB ülkeleri ile aramızda neredeyse 4-5 kat fark var.
2030 yılına kadar, direkt ve indirekt sera gazı emisyonlarını en az %33 azaltmayı, 2050 yılına kadar ise karbon nötr olmayı hedefliyoruz. Bu çerçevedeki yatırım planlarımızı 2021 itibariyle devreye almaya başladık. Çevre, iş sağlığı ve güvenliği ile projelerimizin başında, Tarsus Tesisi’nde yaptığımız baca filtresi yatırımı geliyor. Dünya standartlarında hava emisyon değerlerine ulaşmayı hedefleyerek geçen sene devreye aldığımız bu yatırımımız ile 150 mg/Nm3 olarak istenen sınır değerin yaklaşık 3’te 1’i seviyelerine ulaştık. Geçen sene çevre dostu tesis hedefimize katkı yapan önemli bir adım daha attık. Tüm tesislerimiz için Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ni almaya hak kazandık. Hem karbon salınımı azaltımı hem de enerji maliyetlerinin azaltımı hedefimiz çerçevesinde ise taşyünü ve camyünü üretim tesislerimizde enerji izleme sistemleri kurarak geri kazanım, verimlilik projeleri uyguladık. Yine enerji kullanım azaltımı çerçevesinde tüm tesislerimizde aydınlatma tiplerini çevreci uygulamalarla yeniledik. Özellikle fırın üreticileri için tasarladığımız iğneli tip camyünü ürünlerimizde kullanıma aldığımız yeni tip yağlayıcı malzeme projemiz sayesinde emisyon seviyelerimizi Avrupa standartlarının da çok altına indirdik. 2022 yılında da sürdürülebilirlik alanında verdiğimiz taahhütlere uygun olarak, atık azaltımı, enerji azaltımı ve CO2 salınım değerlerini azaltmaya yönelik projelerimiz olacak. Bunların en başında yüksek sıcaklıkta fırınlarla çalıştığımız için fırın enerji kullanımını azaltıcı projeler ve kompresör verimlerinin artırılması projeleri geliyor. Geçtiğimiz dönemde mineral yün ürün grubumuzun ambalajlarını Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma için belirlediği küresel hedeflere olan katkısını vurgulayacak şekilde yeniledik. Daha az boya kullanarak, ambalaj boyları ve kullanılan paketleme miktarlarını yeniden düzenleyerek çevre dostu bir ambalajlama elde ettik. Bu sene de diğer ürün gruplarımızda çevre dostu ambalaj çalışmalarına devam edeceğiz. Yine 2021 yılında Tarsus Tesisimizde yaptığımız yatırımla daha modern bir paketleme sistemine geçtik. Bu sene camyünü tesisimizdeki fırınlarda da sürekli yenileme çalışmaları ve yatırımlarımızı sürdürmekteyiz.
Ar-Ge tarafında ise geçen yıl %20,5 oranında olan yeni ürünlerin ciromuzdaki payını, bu sene de korumayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl hafif ara bölmelerde kullanılmak üzere geri dönüşümlü malzemeler kullanarak geliştirdiğimiz, “İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası”nı sektöre kazandırdık.Teras çatılar için su yalıtım membranının üzerinde ısı yalıtım amacıyla kullanılan, yüksek basma mukavemeti olan ve bünyesine su almayan İzocam Foamboard 2000 D – 3000 D – 3500 D ürünlerini sektörle buluşturduk. Son olarakkolay ve hızlı uygulama avantajı sayesinde tüm binalarda tercih edilen, İzocam Kalibel ürünümüzü ısı ve ses yalıtımı ihtiyacını karşılaması için sektöre sunduk. Bu sene de üretim teknolojileri anlamında dünyada çalışmaları takip edilen Saint-GobainIsover’in deneyiminden faydalanarak, yeni üretim yöntemlerini ülkemize taşımayı sürdüreceğiz. Ürünün verimli şekilde nakliyesi, kolay taşınması, avantajlı depolanması ve kolay uygulanması konularında da akılcı çözümler üretmeye ve kullanıcı dostu ürünler geliştirmeye devam edeceğiz. 2022’de saha çalışanlarımızın hayatını kolaylaştıracak, izlenebilirliği artıracak ve verimliliğimizi üst düzeye çıkaracak endüstri 4.0 projeleri üzerinede yoğunlaşacağız.Hem endüstriyel alanda hem de müşteri ve bayilerimize hizmet edecek “Dijitalleşme Yol Haritası” öncelikli faaliyetimiz olacak. Üretim tarafında da 3 yıllık stratejik planlarımız çerçevesinde gerek yeni hat ve makine yatırımları, gerekse de mevcut üretim hatlarımızda kapasite artışına yönelik geliştirme faaliyetleri geçmiş yıllarda olduğu gibi devam edecek.
İzocam’ın hikayesinin başladığı 57 yıl önce varoluş amacımızı doğal kaynaklara zarar vermeden, can ve mal güvenliğini dikkate alarak, enerji tasarrufu ve konfor sağlayan çevreci ve sürdürülebilir yalıtım çözümleri geliştirmek olarak tanımlamıştık. Kurulduğumuz günden bu yana ürettiğimiz yalıtım ürünleriyle 650 milyon ton CO₂’in atmosfere salımını önledik. Doğru uygulamalarla yapılan yalıtım sayesinde enerji giderlerini, karbon salımlarını önemli ölçüde azaltarak hem enerji giderlerini azaltmak hem de doğayı korumak mümkün… Biz de İzocam olarak yıllardır yalıtımın enerji verimliliğine katkısını kamuoyuna anlatmak ve toplumu bilinçlendirmek amacıyla çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. 7 farklı ürün gamında faaliyet gösteriyoruz.Ürün portföyümüzde Camyünü, Taşyünü, EkstrüdePolistiren (Foamboard), EkspandePolistiren (İzopor Plus), Kauçuk Köpük (Optiflex), Polietilen Köpük, Mineral Yün, PU ve PIR yalıtımlı sandviç panel ile Trapez levha (İzocam Tekiz) bulunuyor. Bu ürünlerin hepsi enerji tasarrufuna katkıda bulunuyor.
Yalıtım sektöründeki en önemli sorunların başında standart ve yönetmeliklere uygun olmayan ürün üretimi, haksız rekabet, doğru yalıtım malzemesinin seçilmemesi ve uygulamanın uzman kişiler tarafından yapılmaması geliyor. Ticari kaygıdan hareketle yapılan üretimler, etkin denetimin de olmadığı ortamda, hem son kullanıcıyı tehlike ile karşı karşıya bırakıyor hem de sektörde haksız rekabete neden oluyor. Diğer taraftan yalıtım ile ilgili yönetmeliklerde belirtilen mekanizmaların sorunsuz işleyebilmesiiçin de yalıtım yaptırmak isteyenlere teşvik sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Vergi desteği, düşük oranlı KDV, tüketim vergilerinde bir miktar sübvansiyon gibi yöntemler Avrupa’da ve Amerika’da çok rastlanan devlet desteği yöntemleridir. Dolayısıyla teşvik edilmesi gereken yalıtım ürünleri ile yalıtım uygulamalarının KDV’sinin inşaat sektörünün bazı kollarında olduğu gibi %1’e inmesi önemli bir kaldıraç olacaktır. Tüketicilere uygun finansman desteğinin sağlanması ve tüketicinin bu finansmana kolay ulaşabilmesi de sektörün önünü açacak unsurların başında yer alıyor.”