Aldea, ısı pompasının soğutma tarafındaki uygulanabilirliğini arttırmayı hedefliyor

İklimlendirme sektörünün dünyadaki yakıt maliyetlerinin değişmesi, kullanılan cihazların verimliliklerinin artması, evlerin izolasyonlu bir yapıya kavuşması, küresel ısınmanın getirdiği zorunluluklar ve benzer faktörlerden kaynaklı son 30 yılda çok hızlı bir değişim yaşadığını belirten Aldea Satış Müdürü ve Makine Mühendisi Ahmet Orhan, Aldea’nın pazardaki konumuna ve son gelişmelerine ilişkin şunları söyledi: “Geçmiş yıllarda evlerimizde kömür sobaları ile başlayan serüven, daha sonraki yıllarda mazot kazanları ile devam etti. Yakıt maliyetlerinin artması ve teknolojinin ilerlemesi ile birlikte mazot kazanlarının yerini doğal gazlı sistemler aldı. Günümüzde devletimizin doğal gazla ilgili takip ettiği politika nedeniyle Türkiye’nin her yerine doğal gaz ulaştırıldı ve pazar her sene büyüyerek birçok yabancı firmayı kombi imalatı için Türkiye’de fabrika açmaya teşvik etti. Ancak bugünlerde pazarda iki konu öne çıkıyor. Bunlardan birincisi; artan doğal gaz maliyetleri. Ortalama bir evin 1 yıllık gaz maliyeti son 1 yılda %55 arttı. İkincisi de küresel ısınma ve fosil yakıtlar… İnsanoğlu artık yaktığı yakıtın çevreye verdiği zararı önemsemeye ve hissetmeye başladı. Yenilenebilir enerji, doğanın kendi evrimi içinde, bir sonraki gün aynen mevcut olabilen enerji kaynağı olarak tanımlanıyor. Öngörümüz; önümüzdeki 20 sene içerisinde ülkemizde ısı pompası ve türevi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışan ürünleri kullanmanın tercih değil zorunluluk haline gelmesi. Firmamız uzun yıllardır ısı pompası pazarına yön veren firmalardan birisi olmuştur. Pazar uzun yıllar ısı pompasının anlatılması ve projelendirilmesiyle geçti. Günümüzde ise mimarlar, son tüketiciler artık ürünlerini direkt satın alıyor. Firmamız endüstriyel olarak adlandırdığımız otel, fabrika vb cihazlarda kurulu güç olarak Türkiye’nin önde gelen firmalarındandır. Firmamızın kullandığı tüm endüstriyel ürünler tamamen Türkiye’de üretiliyor. Bu da fiyat servis vb konularda bizi pazarda daha rekabetçi hale getiriyor. Yakın dönemdeki hedefimiz: ihracat pazarında etkili olmak ve ısı pompasının soğutma tarafındaki uygulanabilirliğini arttırmak. Özellikle İzmir gibi bölgelerde tüketici ısıtma ve soğutma için ayrı çözümler kullanılıyor. Bu da hem yatırım maliyetini artırıyor hem de yer israfı anlamına geliyor” dedi.

Aldea Satış Müdürü Ahmet Orhan: “VRF ve ısı pompasının çalışma mantıkları aynı fakat enerjiyi aktarma şekillerinde ve projelendirilmelerde farklılıklar var”Hem VRF hem de ısı pompası sistemlerinin ikisinin de teorik olarak termodinamik çevrime dayandığını dile getiren Ahmet Orhan, her iki sistemle ilgili şu bilgileri verdi: “Çalışma mantıkları aynı. Ancak enerjiyi aktarma şekillerinde ve projelendirilmelerde farklılıklar vardır. Kısa bir örnekle açıklamak gerekirse; sahil bölgesindeki bir otelde soğutmanın VRF ile yapılması sıcak suyun ise ısı pompası ile yapılması hem ilk yatırım hem de işletme maliyeti açısından en doğru çözümdür. Ancak aynı otel Ankara bölgesindeyse çok düşük sıcaklıklarda VRF sistemiyle projelendirmek dış hava sıcaklıklarının düştüğü ortamlarda ısı pompasının verdiği verimliliği veremediği için ihtiyaçları karşılayamıyor. Bu bölgelerde ısı pompası ön plana çıkıyor. Burada hangi sistemin avantajlı olduğunu projeye göre meslektaşlarımızın seçmesi gerekiyor. Bize düşen görev ise mesleki eğitimlerle bunları meslektaşlarımıza aktarmak.”

“Isı pompası kullanımı Türkiye için şu an ki toplam ısıtma soğutma ihtiyacı çözümlerinde %1-2’yi geçmiyordur”

Şu an her ilimizde doğal gazın mevcut olduğuna vurgu yapan Ahmet Orhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğal olarak şu an doğal gaz kullanımı en üst düzeyde. Ancak doğal gaz kurulum maliyetleri ile ısı pompası kurulum maliyetlerindeki makas her geçen gün daralıyor. Isı pompası kullanımı Türkiye için şu an ki toplam ısıtma soğutma ihtiyacı çözümlerinde %1-2’yi geçmiyordur. Gelişmiş ülkelerde bu oran %50-60 seviyesindedir. Bunun en önemli sebebi; bu sistemlerin çevreye zarar vermemesi, ülkelerin yakıtta dışa bağımlı olmak istememeleri ve fosil yakıtların artan maliyetidir. Firmamız bünyesinde 3 Kw – 25 Kw arası A7W35’e göre dizayn edilmiş monoblok ya da split tip inverter makineler ile domestik pazara hitap ediyoruz. Endüstriyel pazar için ise A7W35 ya da otel sıcak su için A15W35 için 30 kW-150 Kw arası monoblok cihazlarımız bulunuyor. Endüstriyel pazarda kullandığımız cihazlarla 900 Kw kadar çalıştırdığımız kaskad sistemlerimiz var. Bunlara ek olarak, soğuk bölgeler de kullanılacak cihazlarda evi komprosörlü cihazları kullanıyoruz. Bu da düşük sıcaklıklarda cihazlarımızın daha verimli çalışmasını sağlıyor. Hali hazırda Kayseri, Ankara, Çorum gibi gece gündüz ortalaması ocak şubat aylarında 0 derece olan şehirlerimizde cihazlarımız kusursuz bir şekilde çalışıyor. Isı pompası kurulumları hem ısıtma hem de soğutma bilgisi gerekmektedir. Dolayısı ile sistem komponentleri ni doğru bir şekilde biraraya getirmek önemlidir. Burada kullanılacak boru çapları hesapları ve sirkülasyon pompa seçimleri diğer sistemlerden farklı olarak yapıldığı için bilgi gerektirmekte. Bu konu ile ilgili olarak zaman zaman sektör eğitimleri yapmaktayız. Firmamız ayrıca proje hizmeti de vererek uygulamaların doğruluğunu takip etmektedir.”

 

Önceki İçerikSolar İstanbul, güneşin yüksek enerjisini yansıttı
Sonraki İçerikRestherma, VRF ve ısı pompası sektörünü değerlendirdi