Dizayn Kombi Genel Müdür Yardımcısı Erol Porsemay
2024-2025 yılı için HVAC sektörü ile ilgili Türkiye’de bayi kanal yönetiminin daha önemli hale geleceği kaçınılmazdır
HVAC sektörüne baktığımızda, global resesyon beklentileri, enflasyonist ortamın devam etmesi, ülkemizde önümüzdeki dönemde gerçekleşecek yerel seçimler, 2024 için sektörümüz açısından belirleyici olmakla beraber üretici firmaların alacakları stratejik pozisyonların genel konjonktürden daha önemli olacağı kesindir. Emtia ve hammadde fiyatları ile makroekonomik göstergelerde önemli sayılabilecek değişimler olmadığı takdirde sektörümüzün 2023 yılından (adetsel bazda kombi klima termosifon vs) geri kalmayacağını ön görmekteyim. Türkiye İklimlendirme Sektörünün dinamik yapısı ve piyasa koşullarına uygun olması sebebi ile 2024 yılında esnek üretim sistemi ile verimli bir yıl geçireceğimizi umuyorum.
Global piyasalarda enerji fiyatlarındaki artış, tüketicileri düşük enerji tüketimine sahip, yüksek verimli cihazlara yönlendirmekte ve bu da bu tür cihazlara olan talebi artırmaktadır. Hem bireyler hem de işletmeler, enerji maliyetlerini düşürmek ve çevresel etkilerini azaltmak amacıyla enerji verimliliği konusunda daha bilinçli bir yaklaşım benimsiyorlar. Bu durum, üreticileri, sürdürülebilir teknolojilere ve enerji tasarruflu ürünlere odaklanmaya teşvik ediyor. Sektörümüzde önümüzdeki dönemde de bu konuda yoğun AR-GE çalışmalarının devam edeceğini düşünmekteyim. Türkiye’deki üreticilerin daha teknolojik, aynı zamanda enerji tasarruflu ve uygun fiyat politikası ile ürünlerin nihai tüketici tarafından daha fazla tercih edileceği görülmektedir.
2024 yılının en stratejik konuları arasında yer alan satış baskısının getireceği yanlış uygulamaların, orta vadede pazar payı kaybetmelerine ve bu stratejiyi daha iyi kullanan üretici firmaların pazar payı artışı ile ödüllendirileceği bir yıl olacaktır. Ayrıca 2024 yılı üretim planlamaları bundan önce yaptığımız planlamalardaki adetsel ve cirosal çalışmalardan daha fazla önem arz edeceği bir yıl olacaktır.
Rekabetin ön plana çıkacağı özellikle servis hizmetlerinin sorunsuz çözülmesini sağlayan firmaların daha fazla başarı edeceği bir yıl olacaktır. Ülke koşullarındaki gelir düzeyinin azalması sebebi ile servis hizmetlerini daha uygun fiyatta hizmet veren firmaların başarılı olacağını öngörmekteyim.
Koşulsuz müşteri memnuniyetini uygulayan ve iç prosedürlerini daha işlevsel hale getiren firmaların ön plana çıkmasının en büyük sebebi 2024 yılında da enflasyonist ortamın ve nihai tüketicinin alım gücünün azalması sebebi ile marka bağımlılığının değiştiğini özellikle 2023 yılının 4.çeyreğinde görmekteyiz. En az 2 yıl daha bu sürecin devam edeceği aşikardır. Bununla beraber özellikle YKC’ların, kombi, panel, termosifon klima gibi ürünlerin adetsel bazda fazla düşüş olmayacağını ön görmekteyim.
Bununla beraber bence, 2024 yılı ısıtma sektöründe dijitalleşme ve hızlı sevkiyatında öne çıkacağı bir yıl olacak ve farklılığa en hızlı uyum gösteren üreticilerin yılı olacaktır. Dolayısı ile Türkiye’de özellikle iç pazarda çok fazla olumsuz söylenti ve öngörülerin olması pazarın adetsel düşüş yaşamasına bir sebep değildir. Genelde olumsuz gibi gözüken konjonktürlerin aslında şirketlerin prosedürlerini geliştirmesi, stratejik planlamaya daha fazla önem göstermesi ve HVAC sektöründe çalışan kişilerin kendini geliştirmesinden başka bir durum değildir. Bunların ışığında kazanan her daim nihai tüketicinin kendisi olacaktır.
Global olarak değerlendirme yapmamız gerekir ise; özellikle kombi ve panel de Avrupa ülkeleri, Rusya Azerbaycan Özbekistan, pazarlarında Türkiye olarak her geçen yıl daha fazla hakim olmamız ve 2024 yılında ülke olarak penetrasyonumuzun artış göstermesi, üretici firmalara çok daha fazla ciro katkısı sağlayacağı kuvvetle muhtemeldir.
2024 ve sonrasında Çin Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında atılacak adımlarda önemlidir. Ülke olarak en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz AB, 2050 yılına kadar dünyanın ilk iklim-nötr kıtasına dönüştürülmesi hedefini ortaya koymuştur. Sektörümüzün yeşil dönüşümü gerçekleştirmesi için AR-GE çalışmalarının ve finansal kaynakların acilen geniş bir şekilde devreye girmesi uzun vadede Türkiye açısından çok önemlidir.