Türk armatür ürünleri Almanya’da vitrine çıktı

Türk armatür ürünleri Almanya’da vitrine çıktı

Geçen yılı 4,2 milyar dolarla kapatan Armatür sektörünün ihracatı, 2023 yılının ilk iki ayında geçen yılın aynı dönemlerine göre paralel bir seyir izledi. Sektörün ocak-şubat dönemi ihracatı 629,4 milyon dolar olarak gerçekleşti. En fazla ihracat gerçekleştirilen ilk üç ülke ise; Almanya, Rusya ve İtalya oldu. İhracat birim fiyatı ise şubat ayında 5,96 dolara yükseldi. Armatür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, ihracat rakamlarının deprem ve diğer etkilerden dolayı şubat ayı itibariyle düşüşe geçtiğini, KGF gibi birçok desteğin bu zorlu dönemde sağlanamaması ve gerekli önlemlerin alınmaması durumunda ihracat hedefinin sert düşüşlerle, 200 milyar dolarlara bile ulaşma riskinin ortaya çıkabileceğini kaydetti. Turhan, “Türkiye’deki döviz girdisinin en büyük kaynağı ihracattır. O yüzden üretim yapıp ve bu yaptığımız üretimi de kıymetli, değerli, kilogram fiyatı yüksek bir şekilde ihracatımızı rahat bir şekilde yapabiliyor olmamız lazım. Döviz kurunun bir miktar yukarı, hatta 25 bantlarına doğru çıkması gerekiyor tüm firmaların görüşleri de bu doğrultuda” ifadelerini kullandı.

Açıklanan rakamları değerlendiren Armatür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, ihracat hedefinin 500 milyar dolara çıkarıldığını ve geçen yılın 250 milyar dolarlık ihracatla kapatıldığını belirtti. Turhan, ihracat rakamlarının deprem ve diğer etkilerden dolayı şubat ayı itibariyle düşüşe geçtiğini, KGF gibi birçok desteğin bu zorlu dönemde sağlanamaması ve gerekli önlemlerin alınmaması durumunda ihracat hedefinin sert düşüşlerle, 200 milyar dolarlara bile ulaşma riskinin ortaya çıkabileceğini kaydetti. Turhan, “Buralara çok ciddi eğilmeli, kaynak akıtılmalı, ihracatın hız kesmemesi için elimizden gelen her türlü imkânı seferber etmeliyiz ki bu işin sonunda Türkiye olarak hepimiz kaybetmeyelim. Türkiye’deki döviz girdisinin en büyük kaynağı ihracattır. O yüzden üretim yapıp ve bu yaptığımız üretimi de kıymetli, değerli bir şekilde kilogram fiyatı yüksek ve ihracatımızı da rahat bir şekilde yapabiliyor olmamız lazım diye düşünüyorum” dedi.

İhracatçıdan döviz kuru talebi

İhracatçılar olarak birçok sorunla uğraştıklarının altını çizen Turhan; Armatür sektöründe ihracatın diğer sektörlere göre daha az düşüş yaşanmasına rağmen bunun olumlu bir durum olmadığını, yaşanan ekonomik sıkıntılar, dövizin baskılanması sonucu çok ciddi bir şekilde artan maliyetlerle ihracat fiyatlarını oluşturamama gibi sorunlarla boğuşurken, tüm bunların üstüne EYT’nin işverenlere büyük yük oluşturduğunu kaydetti.

Döviz baskılanmasından dolayı ihracatta fiyat verilemez seviyelere gelindiğini vurgulayan Turhan, döviz kurunun bir miktar yukarı hatta 25 bantlarına doğru çıkması gerektiğini, tüm firmaların görüşlerinin de bu doğrultuda olduğunu ifade etti. Turhan, “Yatırım yapan, yatırım istisnası alan, yatırım teşviki alan firmalarımıza uygulanan deprem vergisi zaten büyük olan sorunlara ek yük oldu. Bu tür vergiler, topluma yayılan genel vergilerle bu yükün altından kalkınması gerektiğini düşünüyoruz. Deprem vergisi hamlesinin en azından daha doğru kredilerle firmaların desteklenmesi, firmaların zorda kalmaması için devlet tarafından KGF gibi fonlarla destek olunması gerekiyor. EYT’ydi, deprem vergisiydi, zaten daralan ihracattı, dünyadaki resesyondu derken Midyat’a giderken elimizdeki bulgurdan da olma ihtimalimiz var” dedi.

Armatürden Almanya çıkarması

Ticaret Bakanlığı desteği ve İDDMİB organizasyonu ile milli katılım düzenlenen; Armatür sektörü olarak 13-17 Mart tarihleri arasında Almanya Frankfurt’ta ISH Isıtma, Soğutma, Havalandırma Fuarı’na katıldıklarını belirten Armatür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, Armatür sektörünün dünyadaki lider ülkesinin Almanya olmasından dolayı fuarın bu ülkede olmasının çok kıymetli ve önemli olduğunu vurguladı. Turhan, iki yılda bir düzenlenen ve 26’ncı kez kapılarını açan fuarın, yoğun ilgiyle karşılaştığını belirtti.

Türkiye’den milli düzeyde katılım gösterilen fuarda, katılımcı sayısının en fazla olduğu ülke Çin, ikinci sırada İtalya, üçüncü sırada ise Türkiye oldu. Fuara toplam katılımcı sayısının 2025 olduğu ve ziyaretçi sayısının ise 130 bine ulaştığını belirten Turhan, “Bu fuarda olmak çok önemliydi. İDDMİB Başkanı Çetin Tecdelioğlu ile birlikte; Dünyadaki diğer firmalar hangi aşamadalar, ne yaptılar, ne yapıyorlar, teknolojik açından hangi konularla çalışıyorlar gibi birçok soruyu katılan firmalarla yaptığımız görüşmelerle gördük ve katılan firmaların ürünlerini görme şansı edindik. Böylelikle bizler için ve katılımcı firmalar için de aynı zamanda kıymetli bir veri bilgi oldu. Fuara; Başkonsolos Erdem Tunçer, Ticaret Müşavirimiz Sinan Korkmaz,  Ticaret Ateşemiz Yusuf Yerkel ve Ticaret Bakanlığımızdan yetkililer geldi. 178 Türk katılımcısının birçoğuna ziyaretler yapıldı. Firmalarımızdan aldığımız geri dönüşlerden fuarın çok verimli geçtiği yönünde oldu. Dediğim gibi hem dünyayı görme, sektörü tanıma, rakipleri tanıma, uluslararası anlamda hangi pozisyonda olduğumuzu gördük.  Bir taraftan da sektörümüzün yeteri kadar teknolojiye ulaşamadığı, büyüyemediği özellikle Avrupalı rakiplerin hızlı bir şekilde geliştiği, büyüdüğü, teknolojik yeni ürünlere yatırım yaptığını, bunun da arkasından Çinli firmaların da eski, kalitesiz ürünlerini bıraktığı, teknolojik ve yeni ürünler eklediklerini burada tespit etmiş olduk” dedi.

Önceki İçerikSMS-TORK, ihracat ekibi ile ISH Frankfurt Fuarı’ndaydı
Sonraki İçerikVaillant Group Türkiye, eğitim programları ile 2022 yılında da 4 bine yakın iş ortağına ulaştı