Bengi Kombi, yeni markası De Dietrich ile bayi ağını genişletmeye devam ediyor
2022 yılının genel olarak tüm sektörler için zor bir yıl olduğuna değinen Bengi Kombi Genel Müdürü Hakan Bengi, kendi şirketlerinin son 1 yılını şöyle değerlendirdi: “Bengi Kombi olarak son 1 yıllık süreçte hem ciromuzu artırmak hem de alt yapımızı geliştirmek için elimizden gelen çabayı gösterdik. Yakın zamandaki en güncel gelişmelerden biri De Dietrich’in distribütörlüğünü almamız oldu. Bu doğrultuda yeni bayilerimizi de bünyemize kattık ve katmaya devam ediyoruz. Özetle; markanın personel alt yapısını hazırladık diyebiliriz. 2022’nin son çeyreğinde Baymak’ın da desteğinle televizyon ve radyo reklamları başladı. İlk 6 ayda montajcı ve bayilerden oluşan profesyonel tarafa verdiğimiz ağırlığı, ikinci 6 ayda tüketici tarafına verdik. Yeni bir markayı tanıtmak biraz daha uzun bir süreç ancak bu sene itibarıyla yaptığımız çalışmaların karşılığını almaya başlıyoruz.”
Bengi Kombi Genel Müdürü Hakan Bengi, “De Dietrich’in distribütörü olduğumuzdan bu yana beklediğimizin üzerinde beğeni ve talepler aldık”
De Dietrich’in tüketicilerle tanıştığı ilk reklamın çok ilgi çekici olduğunu ve markaya yönelik oldukça güzel tepkiler aldıklarını dile getiren Hakan Bengi, şu cümlelerle devam etti: “Beklediğimizin üzerinde beğeni ve talepler aldık. Reklamın konusu, ‘Nedir bu De Dietrich’ti?’ Bu sebeple hem marka hem ürün oldukça merak uyandırdı. De Dietrich, BDR Thermea Group’un markalarından biri ve Avrupa’da 300 yıllık bir geçmişe sahip. Türkiye’de oldukça başarılı olacağına inanıyoruz. Öte yandan bayisi olduğumuz ve satışını yaptığımız diğer markalara da enerjimizi ve gücümüzü vermeye devam ediyoruz.”
“Dijitalleştiğimiz kadar duygusallaşmamız gerektiğini de düşünüyorum”
Dijitale yönelik uygulamalarından ve bu alandaki çalışmalarından da bahseden Hakan Bengi, sözlerini şöyle sürdürdü, “Müşteriye daha hızlı, daha verimli ve hatasız hizmet verebilmek adına dijital alt yapımızı sürekli güçlendiriyoruz. Bu konuda sürekli yatırımlar yaparak, ‘Nasıl daha iyi olabiliriz?’ diye sorguluyoruz. Tüm dünyanın olduğu gibi bizim de gündemimizde dijitalleşmek var. Ancak dijitalleşirken, geleneksel yapıyı da bozmak istemiyoruz. Teknolojinin fayda ve avantajları çok fazla ancak çok fazla içine girdiğinizde, bireysel olarak ruhsuzlaştırdığını düşünüyorum. Bu durum kontrol edilmediğinde ve tüm topluma yayıldığında, mevcut düzene zarar vereceğine ve geleneksel yapıyı alt-üst edeceğine inanıyorum. O yüzden dijitalleştiğimiz kadar da duygusallaşmamız gerektiğini düşünüyorum. Dijitalleşmemizdeki temel amaç, daha çok insana dokunmak olmalı. Aksi takdirde teknolojik duygusuzluk, inandığımız değerleri ortadan kaldırabilir.”
Kombi sektörünün merkezindeki isimlerden biri olan Hakan Bengi, sektörün son yıllardaki gelişim ve değişimini şu sözlerle değerlendirdi: “Türkiye çok dinamik bir pazar. Krizlerle ve olumsuzluklarla nasıl başa çıkabileceğimiz konusunda da oldukça idmanlı ve tecrübeliyiz. Bundan önceki 10 yılda yaşadığımız kötü tecrübelerin çok benzerleri önümüzdeki dönemlerde de yaşanmaya devam edecek. Bizler de bu riskleri göz önünde bulundurarak ve içinde bulunduğumuz koşullara göre şekil alarak ilerlemeye devam edeceğiz. Kombi pazarı da yıllardır kendi içinde mevcut koşullara yönelik bir mücadele veriyor ve ne ileri ne geri kayda değer bir hareketlenme yaşanmıyor. Pazar paylarındaki artış veya azalış oranları da yüzde 5-10 seviyesini geçmiyor. Tüm bu olumsuzluklar yaşanmamış olsa belki Türkiye’de kombi satış adetleri 2-2,5 milyon seviyelerini görebilecek. Ancak alım gücünün düşmesine ve dövizin artmasına rağmen mevcut rakamları elde edebiliyorsak, yine de güzel bir pazar olduğunu ve oldukça umut verdiğini söyleyebiliriz.”
“Kendi öz kaynaklarımıza döndük ve dışarıdan yönetici almıyoruz”
Kendi öz kaynaklarına döndüklerini ve dışarıdan yönetici almadıklarını da sözlerine ekleyen Hakan Bengi, son olarak önümüzdeki döneme ilişkin hedef ve planlarından bahsetti: “Personellerimizin eğitimine çok önem veriyoruz. Şirkete tamamen yabancı bir yönetici almaktansa, personellerimizin eksik olduğunu düşündüğümüz taraflarını eğitimlerle geliştirmeye çalışıyoruz. Şu anda sevkiyat aracını kullanan bir arkadaşımız, belki 2 sene sonra eksiklerini tamamlayıp, potansiyelini parlatarak şube müdürü olabilir. Bu da hem personelimiz için kariyer planlaması yapmamıza hem de kendi kaynaklarımızı daha verimli kullanmamıza olanak sağlıyor.”