TDS Tekneciler Metal Ar-Ge Müdürü Tuncay TEKNECİ

“AB’nin altıncı tedarikçisi konumunda olan Türkiye’nin üretim, pazarlama ve satış gücüyle gelecek dönemde AB pazarında şansı daha çok artabilir”

“Biz TDS Tekneciler Metal olarak gerçekleştirdiğimiz ana faaliyet konumuz, iklimlendirme sektöründe tesisat sistem ve elemanları çatısı altında bulunan vana ve yerden ısıtma grubu ürün kapsamı içerisindeyiz. Faaliyetin de bulunduğumuz konum itibari ile iklimlendirme sektörünün kombi, klima, kazan, brülör, eşanjör, soğutucu, ısıtıcı vb ana ürünlerden ziyade iklimlendirme sektörünün yan ürünleri olan yalıtım, pompa, vana, boru vb grubunda hizmet vermekteyiz. Bu yerimizi tam isabetli tespit edersek, sektör ve sektördeki konumumuzu sektörümüzün süreç ve gidişatını kendi gözlemlerim ile şu şekilde ifade etmeğe çalışayım;

İklimlendirme sektöründe Türkiye son 10 yıl içerisinde göz kamaştırıcı bir büyüme seyri yakalamış durumda. Gerek yabancı sermayenin yatırımları, gerekse yerli sermaye ve girişimcilerin teşebbüsleri ile sektörün üretimini ve buna dayalı olarak ihracatını Türkiye’nin genel büyüme rakamlarının kat ve kat üstüne çıkarmış durumda olduğu görünüyor. Türkiye’nin hem hammadde kaynaklarına hem de pazarlara yakın oluşu ve işçilik maliyetlerinin göreceli düşük olmasından kaynaklı avantajları, ihracatında lehine çevirerek dünyanın her tarafına mamül satan bir ülke haline getirdi ve getirmeye de devam edecektir.

Bilindiği gibi sonbahar çoğu şirket için planlama dönemidir. Bizler de sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyoruz. Mevcut yıl değerlendirilirken, gelecek yıl için yeni projeler ve stratejiler geliştiriyoruz. Benim şahsen fikrim; bu yıl şirketimiz için bir planlama yapmak ve öngörüde bulunmak oldukça zor olacak. Bu zorluktan kasıt tamamıyla planlama ve tahminle alakalıdır. Politika, ekonomi, ticaret savaşları ve toplumsal olayların yanına bir de sağlık faktörü eklendi. Artık küresel ticaretin ve piyasaların ana gündeminde ağırlıkla sağlık var. Çünkü özde bir şey vardır, her işin başı sağlıktır deyimi, gerçekten çok doğru bir deyiş.

Bu nedenle birçok şirket gelecek dönem için artık alternatifli senaryolar hazırlıyor. Biz de TDS Tekneciler Metal ailesi olarak bu yönde adımlar atıyoruz. Çünkü uluslararası kuruluşlar 2020 yılında küresel ekonomide küçülmenin yüzde 4’ün üstünde olacağına vurgu yapıyor. Gelişmiş ülkelerin ilk çeyrekten sonra ikinci çeyrekte de çift haneli küçülmesi beklentileri haklı çıkarıyor. Salgına karşı bir aşı bulunsa dahi küresel ekonominin 2021’de de durgun geçmesi bekleniyor. Bu beklentiler ışığında sektörümüzdeki dönemselliklerdeki değişimsel davranışları izleyebiliyoruz.

Diğer yandan küresel ticaret haritasında da bir değişim öngörülüyor. Küreselleşmenin yerini bölgeselleşmenin alacağı ve yerinde üretiminin daha önem kazanacağına vurgu yapılıyor. Bu da yakın coğrafyamızda olası bir hareketlenme sağlayabilir. Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 9,9 ile ABD ve AB’ye nazaran daha sınırlı bir küçülme yaşadı. Ekonominin en büyük itici gücü de ihracat oldu. AB’nin altıncı tedarikçisi konumunda olan Türkiye’nin üretim, pazarlama ve satış gücüyle gelecek dönemde AB pazarında şansı daha çok artabilir. Çin ürünlerine karşı Covid-19 pandemisi dolayısıyla oluşan antipatik duygular, ülkemizin ve sektörümüzün önünde güzel bir itici kuvvet oluşturdu. Bunun bir süre daha devam edeceğini de düşünüyoruz.

TDS Tekneciler Metal olarak dünyanın ‘yeni normal’ine bizlerde ayak uydurmaya çalışıyoruz. Artık tüm yatırım ve yönetim planlarımızı sürdürülebilir bir gelecek çerçevesinde alıyor ve bu yönde adımlar atıyoruz.

Teknolojinin gelişmesi, üretim olanaklarının özellikle hammadde ve enerjinin daha verimli kullanılmasını ve tabii ki insan makine ilişkisini en optimumlayan bir düzene ilerlemesi sektörün zaten hazırda var olan talebini karşılamaya bununla birlikte sektördeki ürün çeşitliliğine yönelerek nihai tüketicimiz olan müşterilerimize hizmet vermeye çalışıyoruz. Bizlerin üretiminde bulunan ürünlerimizin %95 ‘i artık standardizasyonunu tamamlamış ürünler, kısacası olmazsa olmaz türünde ürünler. Geri kalan %5’lik dilimde olan daha yenilikçi ürünlerin talepleri çok çok küçük miktarlarda. Bunu irdelediğimizde bu dilimdeki ürünlerin fiyatlarının yüksek olması, biz firma sahiplerinin tanıtımını yapmadaki başarısı yani markalaşma, ürünün kullanıldığı yapılan projelerin hangi kesime hitap ettiği yani kişi başı gelirin direkt etkisi vb etkilerin davranışlarını direkt sayabiliriz.

Elbette,  piyasaya sunmayı hazırladığımız yeni ürün, ürünler var. Ar-Ge çalışmaları mevcut.  Fakat Covid-19 pandemisi sebebiyle ara vermek zorunda kaldık.  Ama biran önce Ar-Ge’sini bitirip piyasaya arz etmeye başlayacağız. Bunun yanında akıllı ev sistemleri projelerine yönelik kişisel kontrolleri nihai kullanıcı da bulunan ürün türlerinin Ar-Ge’leri var, inşallah bu projelerimizi de piyasaya sürmeyi düşünüyoruz. Bu amaçla mevcut ürünlerin gelişimi bundan sonra da bu yönde olacağını belirtebiliriz.

Esenyurt ’da bulunan fabrika binamızın alanı yeni yatırımlar yapmak için yetersiz olması sebebiyle yeni fabrika alanı arayışına yönlendirdi. Bu konuyla alakalı 2021 yılı içinde 20.000 metrekarelik yeni tesis için çalışmalarımız mevcuttur.  Üretim kapasitemiz için bu sene planlanan yeni makine siparişlerimiz verilmiş olup 2020 sonuna kadar tamamlamayı düşünmekteyiz. 2021 yılı içinde de kapasitemizi arttırmaya yönelik gelecek makinelerimiz de mevcuttur. Daha önceleri orta vadeli plan olarak düşündüğümüz yeni üretim alanı yatırımını bu süreçte öne çekmiş olduk.”

Önceki İçerik‘Otomasyona dayalı endüstriyel vana üretiminde iyi bir nokta yakalamaya çalıştığımızı söyleyebiliriz’
Sonraki İçerik“Hem kendi sektörümüzde hem de inşaat sektöründe teknoloji anlamında önemli bir dönüşüm yaşanıyor”