Daikin Endüstriyel Soğutma Satış Departmanı Müdürü Kıvanç ASLANTAŞ

“Pandemi sürecinde değeri bir kez daha anlaşılan endüstriyel soğutma ürünlerine hem iç hem de dış pazardan talepler arttı”

“Özellikle gıda muhafazasına yönelik gıda perakende başta olmak üzere soğuk zincirin tüm alanında artan ihtiyaçlar, sektörün son 20 yılındaki hızlı gelişiminin ana sebebi olduğunu düşünüyoruz. Elbette Birleşmiş Milletler sürdürülebilirlik hedefleri başta olmak üzere florlu gazlar yönetmelikleri ve uluslararası anlaşmalar sektöre yenilikçi bakış açısı getirilmesindeki önemli etkenler arasındaydı. Diğer birçok iş alanında olduğu gibi birlikte çevreci, sürdürülebilir ve enerji verimli sistem uygulamaları ülkelerin ilgili mevzuatları da dahil olmak üzere dış ve iç pazarlara ait ürün profilinin değişiminde başrol oynadı. Yatırımcı yönünden bakıldığında artık herkes sadece ilk kurulum maliyetinin değil tüm operasyon süresince oluşacak maliyetin değerlendirilmesi gerektiğini çok iyi anladı ve bu doğrultuda adım atmak istiyor. Endüstriyel soğutmada bu konuda sistem ömürlerinin ticari soğutma sistemlerinde 8-10 yıl ve endüstriyel soğutma sistemlerinde 20-25 olduğu düşünüldüğünde toplam sisteme sahip olma maliyetinin ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır. Şimdiye kadar olduğu gibi içinde bulunduğumuz dönemde ve gelecekte bu bakışla üretim ve hizmet veren firmalar ön plana çıkacağını ve varlıklarını sürdüreceğini öngörüyoruz. Daikin olarak bu sürecin başlangıcından itibaren en kalıcı çözümlerin bulunmasında ve uygulanmasında öncüydük, öncüyüz ve öncü olmaya da devam edeceğiz.

Pandemi sürecinde değeri bir kez daha anlaşılan endüstriyel soğutma ürünlerine hem iç hem de dış pazardan talepler arttı. Cirosal anlamda bu seneden beklentilerimiz Türkiye pazarında olduğu gibi Daikin Türkiye’ye bağlı ülkelerden de çok büyük. Arada tedarik sürecinde tüm sektörler gibi endüstriyel soğutma da küresel olarak etkisi halen süren hammadde kaynaklı gecikmelerden etkileniyor elbette. Yılın ikinci yarısında bunun etkisini yitireceğini öngörüyoruz. Endüstriyel soğutmanın adetsel satışın yanı sıra cirosal olarak etkisi çok daha fazla olan proje bazlı ve çok büyük kapasiteli uygulamalar içerdiğini de göz önüne almalıyız. İç pazarda olduğu gibi dış pazarda da soğuk zincire ait tüm ürünler ile yer almamız, ürün çeşitliliği ve sektörün her alanına hitap eder konumda olmamız satış beklentimizin büyük olmasında etkin rol oynamaktadır.

Daikin’in öne çıkan en önemli özelliklerinden birisi elbette Ar&Ge faaliyetlerine gösterdiği ilgi ve verdiği destek. Bizler inovasyonun anahtarının Ar-Ge olduğuna inanıyoruz. Endüstriyel soğutma olarak bu yıl soğuk zincirin gıda perakende ve transport soğutma alanlarına ait iki önemli ürünümüzün lansmanına hazırlanıyoruz. Daikin, Daikin Çevre Vizyonu 2050 ile ticari faaliyetlerinin, ürün ve hizmetlerinin neden olduğu karbondioksit emisyonlarını net sıfıra düşürmek amacıyla her 5 yılda bir hedefler belirleyerek uygulamaya koyuyor.Buna ilave olarak hem mevcut tesislerin revizyonu hem de yeni tesis kurulumunda alışılageldik uygulamalar yerine yenilikçi, çevreye saygılı ve enerji verimli uygulamalar yani sürdürülebilir soğutma sistem tasarımları da işimizin bir parçası. Yani sadece yeni tesislerinde değil, mevcut tesislerin yeni ürün uygulamaları ile gelişimi de bu anlamda çaba sarf ettiğimiz alanlar arasında. Daikin’in sahip olduğu ancak ülkemizde daha önce uygulama fırsatı bulunamayan ürünleri yenilikçi sistem tasarımlarımız ve talepler doğrultusunda pazara sunmaya devam edeceğiz. Örneğin, BlDc kompresör uygulaması ile R410 soğutkanlı, sessiz, az yer kaplayan ve hem +10/-45 C evaporasyon aralığına sahip Zeas akondenser ünitelerimizde olduğu gibi. Endüstriyel soğutmanın iş tanımı gereği gıdanın uzun süreli ve besin değerini kaybetmeden muhafaza edilmesi, enerji tüketimi, satış sonrası hızlı servis tepki süresi, uzun sistem kullanım ömrü, düşük ses seviyesine sahip olması gibi birçok konu açısındanne kadar hassas ve kritik olduğu düşünülürse atılacak her adımın da hazırlık aşamasında nasıl bir çalışma gerektirdiği anlaşılmaktadır.

Öncelikle eğitime ait çalışmalar sürdürülmeli hatta artırılmalı. Daikin Türkiye, Daikin Türkiye Akademi ile diğer iş alanlarında olduğu gibi endüstriyel soğutmada da sektörde fark yaratmaya devam ediyor. Önümüzdeki dönemdeki hedeflerimiz arasında hem kendi ekip arkadaşlarımız hem de sektördeki paydaşlarımız ile vereceğimiz eğitimlerle bu süreci artırarak devam ettirmek var.2021 yılında 544 insan/saat boyunca endüstriyel soğutma özelinde Daikin Türkiye Akademi eğitim verdi. 2022 yılı için ise bu konuda 480 insan/saat eğitim planlandı. Sektörel gelişimin temelinde eğitim seviyesinin arttırılması ve bilgi eşitliğinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bunun yanında gerek sektörel dernekler ve sivil toplum kuruluşları olsun gerekse ilgili ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarda çalışmalarda katılımcı olarak destek vermeye devam edeceğiz. Rekabet gücünün artırılması ise eğitime bağlı olarak ulusal anlamda alınacak kararlar ve desteklerle olacaktır.”

Önceki İçerik“Sektörün devamlılığı için katma değeri yüksek ürünler üretebilmeliyiz”
Sonraki İçerikKuzey markalı ürünlerin projelerdeki kullanımı artıyor