Systemair Teknik Departmanlar Direktörü Arkun ARDIÇ

 

2021 yılı, taze havaya olan ihtiyaç ile enerji verimliliğine aynı onda odaklanmamızı sağladı”

“İnovasyonun temelinde ‘değer yaratmak’ fikri vardır. Bu anlamda her yeniliği inovasyon olarak tanımlamak zordur. Biz de Systemair olarak ortaya koyduğumuz yeniliklerde değer yaratabilmeyi öncelikli hedef olarak belirliyoruz. Sektörün değer zincirini oluşturan tüm halkalardan toplumsal ögelere kadar her katmanda karşılığı olan bir fayda sunuyoruz. Şirket olarak imza attığımız birçok inovatif teknoloji ile hem sektörümüze hem de dünyamıza sürdürülebilir ölçekte katma değer sağlıyoruz. Avrupa’nın klima santrali pazar lideri olan Systemair, son yıllarda odağına “ortak platform projesi” olan Geniox’u aldı. Geniox ve Oxygen kelimelerinin birleşiminden oluşan Geniox, tüm klima santrali fabrikalarımızda üretilecek, ortak parçalar kullanacak bir platformu ifade ediyor. Geniox platformunun geliştirilmesinde, Türkiye fabrika da mühendisliğiyle etkin bir rol oynadı. Bu platform, bize en iyi mekanik özellikleri, en kompakt boyutlarla ve ulaşılabilir maliyetlerle elde etmeyi sağlıyor.

 

Geniox platformunun gücüyle, 2016’da üretmeye başladığımız VOClean ekoloji ünitelerini de bu platforma taşıdık. Ticari mutfaklar için tasarlanmış Geniox VOClean Ekoloji Ünitesi, yağlı ve kirli mutfak havasın dışarıya atılmadan önce temizleyerek sağlığa zararlı partiküllerinden ayırmasıyla sektöre çok ciddi bir soluk getirdi. Bu teknolojinin bizim için önemli bir diğer özelliği ise her aşamasının ülkemiz tarafından yürütülüp dünyaya ulaştırılıyor olması. Geniox VOClean Ekoloji Ünitesi’nin stratejik planlamasından geliştirilmesine, dizaynından pazar araştırmasına kadar tüm Ar-Ge çalışmalarını Türkiye’de yaptık ve tüm dünyada satılır bir ürün haline getirdik. Yeni platformda geliştirdiğimiz bir diğer ürün ailesi de, veri merkezi soğutma ürünleri oldu.Geniox Tera adını verdiğimiz ürün ailesi çevreciliğini ve sürdürülebilirliğini, her teknik çıktıyla birlikte sunduğumuz karbon ayak izi değerleriyle de kanıtlıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi ile birlikte gerçekleştirdiğimiz LCA (Yaşam Döngüsü Değerlendirme) çalışmamız, bu hesaplarımızın arka planını oluşturuyor. Bu çalışmayla Geniox Tera ürününün ömrü boyunca ürettiği karbon ayak izini hesaplayabilen bir yazılıma imza attık. Bu hesaplamayı Systemair’in global organizasyonları içinde yer alan Dilovası fabrikamızdaki Ar-Ge merkezinde yapıyoruz. Bu çalışmayı Systemair Grup içinde ve sektörde yürüten, ek olarak kendi bünyesinde çevre mühendisi bulunduran tek firma olmaktan da gurur duyuyoruz.

 

Teknolojiye sahip herkes bir ‘ürün’ ortaya koyabilir ancak ürün karmasını doğru kurgulayabilmek için Ar-Ge çalışmalarına büyük iş düşüyor. Biz deAr-Ge merkezimizde dijital alt yapılara entegre edilebilen çözümler, sürdürülebilir yaklaşımlar ve ekolojik teknolojilere imza atmak için çalışmalarımızı titizlikle yürütüyoruz. Stratejik Ürün Planlama çalışmaları ile yeni ürünler geliştirmek adına hummalı bir şekilde çalışıyoruz. Bu noktada tasarım ve Ar-Ge süreçlerimizi global ile paralel olarak “Zamanında Pazara Sunum Zinciri” ile kurguluyoruz. Bu zincir; pazar bilgisi toplama, konsolidasyon, konseptin belirlenmesi, geliştirme, endüstrileştirme, pazara sunma, proje değerlendirme ve pazar değerlendirme gibi adımlardan oluşuyor. Bahsi geçen tüm bu adımları uzmanlarımızla ortak yürütüyor ve üniversite iş birlikleri ile güçlendiriyoruz.Sonuç olarak piyasaya çıkacak ürünler prototip, 0-seri aşamalarının ardından seriye dönüştürülerek üretime gönderiliyor.

 

2021 yılı tüm dünya için yeni bir normale alışmak için geçiş yılı gibi geçse de iklimlendirme sektörü için daha farklı bir öneme sahipti. 2021 yılı, taze havaya olan ihtiyaç ile enerji verimliliğine aynı onda odaklanmamızı sağladı. Normal şartlarda, biri diğerinin olumsuz etkileyen bu iki parametrenin aynı anda ihtiyaç olması, üreticilere de odaklanmaları gereken yeni bir başlık açtı. Sektörümüz pandeminin insanlarda oluşturduğu temiz hava hassasiyetinin de etkisiyle yüzde 30’luk bir büyüme elde etti. Bu anlamda Systemair olarak biz de ofisler, fabrikalar, hastaneler, okullar, AVM’ler gibi toplu alanlara yaptığı yatırımlarla pazarın en çok talep gören firmaları arasında yer aldık. Sürdürülebilirlik konusundaki farkındalık çalışmalarından dünyanın takip ettiği organizasyonlardaki rolümüze, sektöre kazandırdığımız birçok ilkten ihracat yatırımlarımıza kadar önemli gelişmelere ev sahipliği yaptık. Bundan sonraki süreçte ise inorganik büyümek için ihracat ağında Türkiye’yi en güçlü üretim üssü olarak konumlandırmayı istiyoruz. Bunun için fabrikamızın üretim kapasitesini yenilikçi alt yapılarla birkaç yıl içinde yüzde 100’e çıkarmayı hedefliyoruz. Üretimdeki artış sayesinde ise Türkiye’de ürettiğimiz katma değerli ürünlerimizi ve ürün gamımızı artırarak dünyanın her coğrafyasına ihraç etmeyi amaçlıyoruz.

 

Şirketimizin üzerine inşa edildiği temel ilkelerden biri olan sürdürülebilirlik konusunda da çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Bu kapsamda 2025 yılına kadar ofis de dahil olmak üzere üretim operasyonlarımızdan ve lojistik süreçlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmayı, tesislerimizin ve operasyonlarımızın enerji verimliliğini artırmayı, iç mekân hava kalitesini enerji verimli çözümlerle daha iyi hale getirmeyi, sürdürülebilir malzemelerle ekolojik tasarımlar yaparak ürünlerin çevresel etkilerini azaltmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda Systemair Grup içindeki rolümüzü de güçlendirmek hedeflerimiz arasında yer alıyor. Özellikle de öncülük ettiğimiz MES projelerine ağırlık vermeyi planlıyoruz. Kalite kontrolden bakım yönetimine, performans analizinden verimliliğe kadar birçok parametrede çeşitli kazanımlar sağlayan Manufacturing Execution System (Üretim Yönetim Sistemi) ile ilgili projelerle süreçleri iyileştirmeyi önceliğimize aldık.

 

Şirket olarak gündemimizdeki en önemli yatırım planı, veri merkezi soğutma test laboratuvarımız.Çözümlerimizi ve Ar-Ge çalışmalarımızı üst seviyelere çıkarmak, en önemlisi de dünyadaki veri merkezi soğutma çözümlerine inovatif bir soluk getirmek için hayata geçireceğimiz bu proje ile fabrika kabul testlerini kendi bünyemizde gerçekleştirebileceğiz. Veri merkezi soğutma cihazlarının testlerin yapabilecek bu tesis, Avrupa’daki en modern ve yüksek kapasiteli test laboratuvarı olma özelliğine de sahip olacak. DCC (Data Center Cooling) için hayata geçireceğimiz test laboratuvarı ile global çapta üreteceğimiz tüm veri merkezi soğutma cihazlarının 365 gün simülasyon testlerini yapabileceğiz. Systemair Grup içerisinde bu kadar yüksek kapasiteli ve yüksek donanımlı başka bir test laboratuvarı bulunmadığından Türkiye’nin stratejik konumu ve ihracat potansiyeli açısından da önemli bir yatırım olacak.”

Önceki İçerik“inovasyon geleceğin anahtarı ve bunu da ancak Ar-Ge ile yapabiliriz”
Sonraki İçerik“Tedarik zincirindeki problemler de çözülürse üreticiler büyük bir yükün altından kalkacak gibi görünüyor”