Üntes Pazarlama ve İş Geliştirme Müdürü Süleyman KAVAS
“Pompa ve fanların seçim ve kullanımı doğru yapıldığında, büyük oranda enerji tasarrufu yapılabilir”
“Konuya imalatçı gözüyle baktığımızda; yönetmeliklerin ve çevreye duyarlı tasarımların getirdiği zorunluluklar sayesinde her şeyden önce klima sektöründeki ürünlerin kalitesi artmış, üreticilerin de teknolojileri gelişmiştir. Üreticiler bu sayede yeni komponentlerle tanışmış ve geliştirdikleri çözümleri yapı sektörünün kullanımına sunmuştur. Sonuçta: daha kompakt ve çevreci ürünlerle daha az enerji tüketen binalar ortaya çıkmaktadır. Binaların atık ısılarından faydalanan ısı geri kazanım cihazları ile ısı pompalarının entegre edilmesi, güneş enerjisinden elektrik üreten sistemlerin klima santralleri ile birlikte çalıştırılması, yüksek verimli ısı değiştiricilerin havalandırma cihazlarında kullanılması bu konuya örnek olarak verilebilir.
Tesisat sektöründe enerji verimliliğinden söz edebilmemiz için öncelikle binaların proje aşamasında bu konunun ele alınması ve enerji verimli tasarımların ortaya konması gerekmektedir. Binalar ve tesisatlar mutlaka tasarım aşamasında minimum enerji harcayacak şekilde oluşturulmalıdır. Aksi taktirde imalatçıların ve uygulamacıların proje başladıktan sonra enerji verimliliği anlamında katkıları sınırlı olmaktadır. Özellikle kamu projelerinde ve alımların müteahhitler tarafından yapıldığı işlerde çoğunlukla işletme maliyetlerinden çok ilk yatırım maliyetlerine göre ürün karşılaştırmaları yapılmakta, bu yüzden de enerji verimli ürünlerin kullanımı ve yaygınlaşması ne yazık ki istenen seviyeye hiçbir zaman ulaşamamaktadır.
Enerji tasarrufu dediğimizde, bizim sektörümüzde dikkat çeken iki ürün bulunmaktadır: pompa ve fanlar. Bu iki eleman sadece tesisat sektöründe değil bir binada en fazla enerji tüketen ürünlerin başında gelmektedir. Bu iki tesisat elemanının seçimleri ve kullanımı doğru yapıldığında, büyük oranda enerji tasarrufu yapılması mümkün hale gelebilir. Ardından yüksek verimli elektrik motorları ve otomasyon sistemi ile kontrol edilen bir sistem şu an için en optimum enerji tüketimine ulaşmamızı sağlayacaktır. Ayrıca atık ısının da mutlaka değerlendirilmesi ve çevreye bırakılmadan önce atık ısıdan olabildiğince yararlanılması gerekmektedir. Bu konuda bizim sektörümüzdeki en önemli alınacak tedbir klima santrallerinde ısı geri kazanım sistemi kullanımının zorunlu hale getirilmesidir.
Özellikle Avrupa Birliği kapsamında çıkan ErP yönetmelikleri imalatçıları ve tüm sektörü enerji verimli ürünleri kullanmaya itmektedir. Bu yönetmeliklerin yavaş yavaş ülkemizde de yürürlüğe girmeye başlaması hepimiz adına sevindirici bir gelişmedir. Split klimalar ve ısıtma cihazları ile başlayan süreç bu yılbaşında yürürlüğe giren ve fanları kapsayan yönetmelikle devam etmektedir. Sanayi Bakanlığı yetkililerinin verdiği bilgiye göre yakın zamanda havalandırma cihazları, rooftoplar ve soğutma grupları ile ilgili yönetmelikler de yürürlüğe girecektir. Tüm yönetmeliklerin yürürlüğe girmesiyle birlikte artık yüksek enerji tüketen ürünlerin üretimi ve kullanımı ortadan kalkacak, bunların yerini daha çevreci alternatifler alacaktır. Ayrıca Avrupa Birliği’nin yönetmeliklerde yaptığı değişikliklerle üreticileri daha verimli cihazlar üretmeye mecbur etmesi hem daha düşük enerji tüketen ürünlerin ortaya çıkmasını hem de üreticilerin kendilerini ve teknolojilerini geliştirmelerini sağlamaktadır.
Öte yandan 90’lı yıllarda geliştirilen LEED ve BREEAM gibi yeşil bina derecelendirme sistemlerinin kullanımı ve uygulanması ile enerji verimliliği yapı sektöründe de ön plana çıkarılmaya çalışılmıştır. Ülkemizde çok fazla rastlamadığımız bu sistemler daha fazla teşvik edilmeli ve düşük enerji tüketimli tasarımlar özendirilmelidir. Böylelikle sadece tek bir sistem değil tüm bina için düşük enerji tüketimi sağlanmış olacaktır. Bu kapsamda ülkemizde özellikle son yıllarda önemli bir gelişme olarak gördüğüm Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği ve yalıtım zorunlulukları bu konuda ilk adım olarak kabul edilebilir ve süreç bu sistem üstüne inşa edilebilir.
ÜNTES olarak bu konuya iki ayrı pencereden bakıyoruz. İlk olarak ürünlerimizi minimum enerji harcayarak üretmeye çalışıyoruz. Bu kapsamda fabrikalarımızın çatısını fotovoltaik panellerle kaplayarak harcadığımız elektriğin çok büyük bir kısmını kendimiz üretmeyi hedefledik. 2020 yılı verilerine göre 461.780 kWh elektrik üreterek tüketimimizin %90’nını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamış olduk. Öte yandan enerji verimli ürünlere yönelik ar-ge çalışmalarımız ve yatırımlarımız da devam etmektedir. Bu kapsamda 2021 yılında piyasaya sürdüğümüz ErP yönetmeliklerine uygun yüksek verimli ısı geri kazanım cihazımızla %90’a varan ısıl verimliliklere ulaşmak mümkün hale gelmiştir. Yine bu yıl içinde piyasaya sürmeye hazırlandığımız yeni soğutma gruplarımızda hem invertörlü kompresörler hem de çevreci 513A gazını kullanmaya başlayacağız. Bahsettiğimiz tüm bu ürünlerle ilgili fabrikalarımızda bulunan test laboratuvarları ile ürünlerimizin kalitesini ve enerji tüketimlerini de sürekli kontrol etmekteyiz.”