YENADER, jeotermal santrallerin verimliliğini artırmada yeni yaklaşımlar hakkında bilgi verdi

 

Tüm dünyada ve ülkemizde enerji kaynaklı krizlerin yaşanması bekleniyor. Krizi aşmanın en önemli yolunun enerji ihtiyacının yerli ve milli kaynaklarla karşılanması olduğuna dikkat çeken Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER),Türkiye’de yenilenebilir enerji sektörüne dair ilklerin gerçekleştirildiği ve alanında en önemli fuarlar arasında yer alan IGC Türkiye 2022 – 5. Uluslararası Jeotermal Enerji Kongre ve Sergisi’ne katıldı.

Tüm dünyayı etkileyen küresel krizde enerjinin önemi bir kez daha gözler önüne serildi. Enerjide dışa bağımlılığı azaltırken yaşanabilir daha temiz bir dünya için temiz ve milli enerji kaynakları olan yenilenebilir enerji kaynaklarının önemine her fırsatta dikkat çeken Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER), yenilenebilir enerji alanında faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor.

 

20-21 Eylül 2022 tarihlerinde İzmir Kaya Termal Otel’de kapsamlı bir programla gerçekleşen IGC Türkiye 2022 – 5. Uluslararası Jeotermal Enerji Kongre ve Sergisi dünya çapındaki jeotermal projeleri, etki finansmanı, ölçek ekonomisi ve maliyet azaltma potansiyelleri, gelişen ve yenilikçi teknolojiler, petrol ve gaz sahalarının jeotermal potansiyeli tartışılarak, ısı ve elektrik üretim tesislerinin gelişimi adına beklentiler konuşuldu.

 

Jeotermal santrallerin verimliliğini artırmada yeni yaklaşımlar neler?

 

IGC Türkiye 2022 – 5. Uluslararası Jeotermal Enerji Kongre ve Sergisi’nde gerçekleştirdiği sunumda jeotermal güç santrallerinin yüksek kapasite faktörleriyle kesintisiz enerji üretebildiğinin altını çizen YENADER Genel sekreteri Doç. Dr. Füsun Tut Haklıdır sunumuna şu şekilde devam etti: “Bununla birlikte akışkana dayalı olarak enerji ürettiğimiz bu santrallerde verimliliği etkileyen faktörlere dikkat edilmesi gerekiyor. Yerin derinliklerinden gelen jeotermal akışkanı doğru kullanmamız ve seçilen santral tipine göre doğru şartlandırmamız ve izlememiz ve olası sorunları önceden tahmin edebilmemiz gerekiyor. Bu sayede santralleri durdurmaya gerek kalmadan, uzun süreli enerji üretimi yapabiliyoruz.”

 

JES’lerde verimi artırmak için, hibrit enerji sistemleri yeni uygulama alanı

 

Jeotermal enerji santrallerinde gerekli durumlarda verimliliği arttırmak amacıyla hibrit enerji sistemlerini kullanmanın yeni bir uygulama alanı olarak göze çarpmakta olduğunu sözlerine ekleyen YENADER Genel sekreteri Doç. Dr. Füsun Tut Haklıdır: “Özellikle jeotermal ikili çevrim sistemler, güneş enerjisiyle hibrit sistem haline getirilerek, yüksek yaz sıcaklarında hava soğutmalı sistemlerden kaynaklı verim düşmesinin önüne geçilmesi olasıdır. Bunun yanı sıra jeotermal-biyokütle uygulamaları, jeotermal-hidrojen entegre sistemlerin kullanılması da diğer olası uygulamalardır. Özellikle elektrik fiyatlarının arttığı koşullarda yeşil hidrojen üretimi ve hidrojenli araçlarda kullanımı artık daha ciddi düşünülmelidir” dedi.

 

Kestirimci bakım ve dijital ikiz uygulamaları santrallere adapte edilmeli

 

Hibrit enerji sistemlerin dışında bir diğer santral verim arttırma uygulamaları ileri teknolojik çözümleri olduğuna da dikkat çeken YENADER Genel sekreteri Doç. Dr. Füsun Tut Haklıdır sunumuna şu şekilde devam etti:“Hali hazırda farklı enerji santrallerinde ve sanayide kullanılmaya başlayan “kestirimci bakım ve dijital ikiz uygulamaları” artık jeotermal enerji santrallerine de adapte edilmelidir. Santralden elde edilen verilerin sürekli değerlendirilmesiyle, santralin daha verimli hale getirilmesi, uzun süre arıza vermeden, ekipman değişikliği gerekmeden yüksek kapasite faktörüyle çalışmasına olanak sağlayabilecek bu teknolojik uygulamalar, veri bilimci ve alan uzmanlarının birlikte çalışmasıyla gayet mümkündür.”

 

 

Önceki İçerikYEDAŞ’a İnovasyon Ödülü
Sonraki İçerikTürk iklimlendirme sektörü, Macaristan ve bölge ülkelerde ticari etkinliğini artırıyor