Ufuk ATAN
Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
DemirDöküm olarak, 1954 yılından beri ısı konforunda öncü bir rol oynamanın gururunu yaşıyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana, Türkiye’de sanayinin gelişimine katkıda bulunmak ve tüketicilerimize en iyi ısı konforu çözümlerini sunmak için çalışıyoruz. Teknolojiyi her zaman ön planda tutarak, Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapmaya devam ediyoruz. Güçlü Ar-Ge ekibimiz ve mühendislik altyapımız ile değişen yaşam alanlarına ve tüketici ihtiyaçlarına hızlıca cevap veriyoruz.
Geniş ürün yelpazemiz ile her türlü ihtiyaca uygun çözümler sunuyoruz. Üretimimizi 270 bin metrekare açık, 64 bin metrekare kapalı alana yayılan Bozüyük Tesisleri’nde gerçekleştiriyoruz. Kombi, ısı pompası, panel radyatör, şofben, termosifon, yoğuşmalı kazan, klima, VRF sistemleri, oda termostatı, elektrikli su ısıtıcıları dahil çok geniş bir ürün yelpazesine sahibiz. Türkiye’nin ilk döküm radyatörü, ilk panel radyatörü, ilk kazanı, şofbeni, ilk kombisi ve yoğuşmalı kombisi gibi birçok ilke imza atmış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Geniş ürün yelpazemizin yanı sıra güçlü bir yetkili satıcı ve satış sonrası hizmet ve teknoloji yapılanmasına sahibiz.
1968 yılında ilk ihracatımızı gerçekleştirdiğimizden bu yana, dünyanın dört bir yanında 40’ı aşkın ülkeye ihracat yapıyoruz. Binlerce yaşam alanında ısı konforu sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. DemirDöküm olarak, müşterilerimize yalnızca ürün satmayı değil, aynı zamanda onlara en iyi hizmeti sunmayı da hedefliyoruz. Yaygın yetkili satıcı ve servis ağımız ile müşterilerimizin her zaman yanındayız.
Enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik, ürün geliştirme sürecimizin temelini oluşturuyor. Dolayısıyla çevreyi koruma ve enerji verimliliğini sağlama konusundaki sorumluluğumuzu ciddiyetle yerine getiriyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızda, karbon ayak izini minimuma indirecek, enerji tasarrufunu en üst seviyeye çıkaracak teknolojilere odaklanıyoruz. Bu doğrultuda, yoğuşmalı kombilerimiz, ısı pompalarımız, VRF sistemlerimiz ve tüm ürün gruplarımız yüksek enerji verimliliği sağlamak üzere tasarlanıyor. Bu ürünler hem fosil yakıt kullanımını azaltıyor hem de yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleyen çözümler sunuyor.
Enerji verimliliği yalnızca bireysel kullanıcılara yönelik bir hedef değil, aynı zamanda büyük endüstriyel projelerde de önemli bir etken. DemirDöküm, büyük ticari binalar ve endüstriyel projeler için de çevre dostu, verimli çözümler sunarak, enerji tüketimini azaltmaya katkı sağlıyor. Bağlanabilir ürünlerimizle enerji tüketimini uzaktan kontrol edebilme imkânı sunuyoruz. Bu da kullanıcılarımızın enerji kullanımını optimize etmelerini sağlayarak hem konforu artırıyor hem de çevreye duyarlı bir yaşam biçimi sunuyor.
VRF sistemleri ve ısı pompaları, günümüzün enerji verimliliği arayışında tabiri yerindeyse oyun değiştirici iki ürün grubu olarak ön plana çıkıyor. Geleneksel iklimlendirme sistemlerine kıyasla minimum yüzde 30’a varan enerji tasarrufu sağlamaları, işletmeler ve bireysel kullanıcılar için doğrudan maliyet düşüşlerine ve uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunuyor.
VRF sistemleri, değişken soğutucu akışı teknolojisiyle çalışarak, ihtiyaç duyulan alanlara tam olarak gereken miktarda enerji sağlıyor. Bu hassas kontrol mekanizması, geleneksel HVAC sistemlerine kıyasla %30-40 oranında enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Özellikle kısmi yük koşullarında çalışırken verimlilik artışı daha da belirgin hale geliyor.
Isı pompaları ise elektrik enerjisini kullanarak, dışarıdaki havadan veya topraktan ısı transfer ederek, harcadıkları elektrik enerjisinin 3-5 katı ısı enerjisi üretebiliyor. Bu da geleneksel ısıtma sistemlerine kıyasla çok daha yüksek verimlilik anlamına geliyor.
İşletmeler açısından avantajlarına bakacak olursak, enerji tüketimindeki düşüş, doğrudan işletme giderlerini azaltıyor. Özellikle büyük ticari binalarda bu tasarruf yıllık bazda önemli rakamlara ulaşabiliyor. Diğer taraftan bakım maliyetleri düşüyor, bağımsız olarak kontrol edilebildiği için bölgesel ısıl konforu sunuyor, uzun yıllar verimli bir şekilde çalışabiliyorlar.
Bireysel kullanıcılar açısından da hemen hemen aynı avantajlar söz konusu. Özellikle ısı pompaları, geleneksel elektrikli ısıtıcılara kıyasla %50-75, daha az enerji tüketimi sağlayabiliyor. Hem ısıtma hem soğutma ihtiyacını karşılayabilen bu sistemler, çift ekipman yatırımını ortadan kaldırıyor. İlk yatırım maliyeti geleneksel sistemlere göre daha yüksek olsa da enerji tasarrufları sayesinde VRF sistemleri ve ısı pompaları genellikle 3-5 yıl içinde kendini amorti edebiliyor.
VRF ve ısı pompası sistemleri, enerji verimliliği zorunluluğu, sürdürülebilirlik hedefleri ve teknolojik ilerlemeler sayesinde HVAC endüstrisinde önemli teknolojiler haline gelmiş durumda. AB’nin ve ülkemizin 2030-2050 iklim hedefleri, NSEB (Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar) gibi yönetmelikler, yenilenebilir enerjiye dayalı sistemleri zorunlu kılıyor. Bunların yanında günümüzde ısı pompaları, özellikle katı ve sıvı yakıtlı ısıtma sistemlerine göre kullanım rahatlığı ve tasarruf sağlaması ile ön plana çıkıyor ve adetlerini hızla artırıyor. Isı pompası sistemlerinin pazar büyüklüğünün yıllık yüzde 8-10 oranında büyüyerek 2030’a kadar iki katına çıkması öngörülmekte. VRF sistemleri için ise, özellikle ticari bina segmentinde yüzde 12-15 civarında bir yıllık büyüme oranı beklenmekte.