Z kuşaklarının iş hayatındaki yeri, beklentileri, yönetilirken dikkate alınması gereken özellikleri

Z kuşaklarının iş hayatındaki yeri, beklentileri, yönetilirken dikkate alınması gereken özellikleri

 

Önce Y kuşağı sosyal medya ve internetile ilk kez yoğun olarak tanışmıştır. Y kuşağı interneti kullanarak bilgiye hızla ulaşma olanaklarına sahip olsa da sosyal ve insan ilişkilerini yüz yüzden ziyade tamamen sosyal medya ve internet üzerinden yürüten bir kuşak değildir. Çünkü Y kuşağı internet öncesi dönemi de yaşayan ve X kuşağı ebeveynleri ile çocukluklarını internet ve akıllı telefonlar olmadan geçiren bir kuşaktır. Dolayısıyla hem teknolojinin internet ve akıllı telefonlarla günlük yaşamımıza ve iş hayatımıza girişine tanık oldular ve buna aracılık yaptılar; hem de insan ilişkileri ve toplumsal ilişkileri yoğun bir dönemde çocukluklarını yaşadılar.

Z kuşağının ortaya çıkışı için sosyologlar sıklıkla 1995 yılını referans alıyorlar. Buna göre, günümüzde en kıdemli Z kuşağı üyeleri 28 yaşına ulaştı. Z kuşağını Y kuşağından ayıran en önemli unsur, Z kuşağının ellerinde akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlarla doğmuş olmalarıdır. Teknolojisiz bir dünyayı tanımadılar. Teknoloji ile iç içedirler ve farklı bir dünyayı bilmiyorlar. Bebekken mama yemeleri için bile ellerine cep telefonu tutuşturulan ve daha konuşmaya başlamadan tabletlerden istediği çizgi filmi seçip seyredebilen bir Z kuşağı yetişti.

Z kuşağı pek çok artı özelliği üzerinde barındırır. Dünyada yaşananları takip eder, sürekli kendisini güncel tutar ve her konuyla ilgilidir. Kendi dünyasına çekilip ne olursa olsun bir tavır sergilemez. Bilgilerin izinden gitmeyi severler ve ne istediklerini gayet iyi bilirler. Özgüvenleri yüksektir ve bu yüksek öz güven pek çok kapının anahtarıdır. Eğitim ve yaratıcılığa önem verirler bu da iş hayatında önemli yerlere gelmelerine olanak sağlar.

Z kuşağının eksi yönleri de vardır. İkili ilişkilerde çok iyi oldukları söylenemez. Takım çalışmalarına alışık olmadıkları için “ekip” kavramı onlar için çok bir şey ifade etmez. Daha çok yalnız olmaya alışıktırlar. Kuralları tanımazlar ve isteklerinden emin oldukları için onları ikna etmek zordur. Aileleri ile sık sık çatışmaya girebilirler bunun nedeni doğru bildiklerini daima savunmaları ve dışarıdan bir fikre çok sıcak bakmamalarıdır. Bireysellik, zor memnun olma, yapılan işlerden çabuk sıkılma ve sadakatsizlik Z kuşağının özellikle iş hayatında dikkat edilmesi gereken en önemli zayıf yönleridir.

Z kuşağının iş dünyasından beklentileri de farklıdır. Z kuşağı ile çalışacak yöneticilerin ve şirketlerin de tutum ve davranışları ile şirket yapılarında değişiklikler yapması, Z kuşağı ile uyumlu çalışmak açısından zorunludur.

Z kuşağının iş dünyasından öncelikli beklentileri;

  • Daha fazla şeffaflık
  • Fırsat eşitliği
  • Kendini özgürce ifade edebildiği ve hiyerarşiden uzak bir iş yeri
  • Esnek ve özgür çalışma ortamı
  • Yenilikçi, sosyalleşmeyi teşvik eden bir iş yeri
  • Otoriter yönetim yerine katılımcı, demokratik ve lider yapıda bir şirket yönetimi
  • Teknolojiyi takip eden ve dijital çağa uyumlu bir alt yapı

Z kuşağı nasıl yönetilmeli konusuna da değinmek istiyorum. Nasıl bir iş ortamı onları cezbeder ve motive eder? Yöneticilerinden ne beklerler?

Benim görüşüme göre Z kuşağının detaylarda boğulmama, sonuca odaklanma ve kompakt düşünme yetenekleri iş hayatında en çok kullanılması gereken özellikleridir. Z kuşağı için takdir edilme ve kendisine değer gösterilmesi kavramını önem taşımaktadır. Özellikle ekip liderliği; görevlendirmelerde başarının takdir edilmesi ve teşvik edilerek sorumluluk verilmesi Z kuşağı için motive edicidir.

Araştırmalarda Z kuşağına kendini nasıl tanımladığı sorulduğunda, ilk sırayı “eğlenceli” (yüzde 55,45), ikinci sırayı “mantıklı” (yüzde 51), üçüncü sırayı “girişimci” (yüzde 49) aldı. Sırasıyla; özgür/maceracı (yüzde 46), önder (yüzde 31,5), lider (yüzde 30), demokratik (yüzde 28), arabulucu (yüzde 21) yanıtları gelirken, itaatkâr tanımı (yüzde 12) son sırada yer aldı. Araştırmalarda iş yaşamında nasıl bir liderle çalışmak istedikleri sorulduğunda; Z kuşağının “pozitif ve güvenilir” (yüzde 57,6) yanıtı öne çıktı. Diğer tercihleri ise, “akıllı” (yüzde 15,2), “vizyoner” (yüzde 13,9), “işbirlikçi” (yüzde 9,1) ve “emin” (yüzde 4,2).

Z kuşağı bilgiye erişmeye, bilgiyi analiz etmeye, aynı anda birden fazla işi bir arada yapmaya, birden fazla konuyu bir arada analiz edip düşünmeye ve zamanın hızına o kadar çok alışıktır Z kuşağı ile etkileşime geçmesinin en iyi yollardan biri, onlara nasıl bir ürün veya hizmet oluşturacaklarını veya bir süreç tasarlayacaklarını sormaktır. Z Kuşağı, bilgileri bir araya getirme, işleme koyma ve harekete geçme konusunda inanılmaz yeteneklere sahiptir. Fikirlerini paylaşmalarına izin verdiğimizde çok başarılı sonuçlar alınabilir.  Bu nedenle yöneticilerin bu neslin üyelerine yenilikçi fikirler üretmeleri için zaman ve özgürlük vermeleri çok önemlidir.

Özgüveni yüksek olan ve geri bildirime de son derece açık olan Z kuşağının iş motivasyonu için tatmin edici ücret seçenekleri sunulması gerekiyor. Araştırmalarda, Z kuşağı iş yerindeki ilk motivasyon kaynağını “Heyecan duyduğum bir iş olması” (yüzde 30,3) olarak ifade etmektedir. İkinci sırada gelen motivasyon ise “Maddi destek sağlanması” (yüzde 23,6) ve bunu sırasıyla “Takdir edilmek” (yüzde 15) ve “iş yerinin ve çalışma ortamının keyif verici olması” (yüzde 8,5) olmaktadır. Z kuşağının motivasyon kaynaklarına göre yönetsellik gösterilmesi onlarla çalışırken daha tutkulu çalışmalarına öncülük edecektir. Yüzde 76 oranındaki Z kuşağı ise, yüksek maaşa rağmen fikirlerini özgürce belirtemediği bir iş yerinde çalışmak istemediğini belirtiyor. Z kuşağı yönetimi için demokratik yönetim tarzı daha uygundur. Yönetim ile hem resmi, hem de samimi ilişkiler kurmayı tercih ederler. Denetlenmek ve hesap vermekten çekinmezler.Başka bir deyişle Z kuşağı katı hiyerarşik sistem istemiyor. Böylece yöneticilerin kimi zaman yol gösterici bir lider, kimi zaman da bir arkadaş gibi davranmaları Z kuşağının çalışma ortamında rahat hissetmesi için gerekli görülüyor. Açık kapı – açık ofis mantığı güden şirketlerde istedikleri zaman müdürleri ile konuşabilen Z kuşağının iş verimi de artıyor.

Yüz yüze iletişim kurmanın önemine inanın.. Vereceğiniz mesajları, bilgileri, geri bildirimleri, eleştirileri ve önerileri mutlaka yüz yüze konuşarak yapınız. Onlar bu tür konularda yüz yüze iletişimde dinlemeyi ve kendilerini ifade etmeyi daha çok severler. İnisiyatif almayı ve sorumluluğu üstlenmeyi seven Z kuşağına iş delegasyonu yapmayı ve onlara görevler vermeyi bilmek çok önem taşır. Teknoloji ile iç içe büyüyen Z kuşağı bürokrasiden ve yavaş işleyen prosedürlerden sıkılır. İşyerinde iş yapma biçimi de dijital dünyaya uygun olmalıdır. Hızlı kararlar alınmalı, esnek ve yaratıcı olunmalıdır. Yeni nesil gençlerimizin Z kuşağı olarak yetişmesini dikkate alarak onların farklı olma haklarını kullanacağını bilmeliyiz. Onları değiştirmeye çalışmak veya onlarla çatışmak yerine onların farklılığını kabul edip bunu bir avantaj olarak kullanmayı bilmeliyiz. Buna göre işyerlerimizde bir iş modeli oluşturmalıyız. Proses ve prosedürlerimizi esnek ve onların yeteneklerini kullanmaya açık olacak şekilde revize etmeliyiz. Çalışma ortamlarımızı ve çalışma koşullarını onlara göre uyarlamalıyız.

Başarılı bir şirket çalışanlarını yaşam boyu öğrenci haline getirebilen bir şirkettir. Yeniliklere ve teknolojiye uyum sağlayan, eski ve yeni jenerasyonu verimli bir şekilde bir arada çalıştırmayı bilen şirketler farklılık yaratacaktır. Bugün de yarın da…

Levent Taşkın

Yönetim Danışmanı

 

 

 

Önceki İçerikCrommac Makine Metal İmalat Sanayi, yeni ürünlerini piyasaya sunmaya hazırlanıyor
Sonraki İçerikForm, VRF ürün grubunda Türkiye’deki en yüksek stok miktarına sahip firma oldu