Mitsubishi Electric Türkiye, çevreye saygı duyan bir üretim anlayışı benimsiyor

Mitsubishi Electric Türkiye, çevreye saygı duyan bir üretim anlayışı benimsiyor

Yeni dönemde geliştirilen teknolojilerin en temel amacını daha az tüketim, yani verimli kullanım olarak tanımlayan Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri Pazarlama ve Planlama Departman Müdürü Caner Güçer, ileri teknolojiye sahip, yüksek tasarruflu, yeni nesil yeşil binaların temel ihtiyaçlarını ve kullanıcıların konfor gereksinimlerini karşılayabilen, üretim ve kullanım aşamalarında çevreye dost iklimlendirme sistemlerinin devreye girdiğini söyledi ve ekledi: “Sürdürülebilir, enerji tasarrufu sağlayan, az enerjiyle çok çalışan, kolay kontrol edilebilir, uzaktan erişime imkân tanıyan, sadece temiz hava, ısınma veya soğutma değil aynı zamanda hava kalitesini artıran ve çevreye saygı duyan bir üretim anlayışı benimsiyoruz.”

İklimlendirme ve havalandırma sektörünün zaman içindeki gelişimi ve ürün yelpazesindeki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

İklimlendirme ve havalandırma sektörlerinin gelişimi gerek yeni teknolojiler gerekse ihtiyaçlar etkisi ile sürekliliği olan bir konu. Bu alanlar, doğrudan hayatın devamlılığını sağlayan konforlu, taze ve temiz hava temelinin üzerine inşa ediliyor ve yaşanan her değişim bu alanlara bir gelişim olarak yansıyor. Öngörülemeyen iklim değişikliklerinden artan sıcaklıklara, evde geçirilen uzun süreler nedeniyle artan taze hava ihtiyacı kadar birçok faktör de bu değişimde belirleyici bir rol üstleniyor.

Bu değişim, son yıllarda daha çok sürdürülebilir ve sorumlu tüketim çerçevesinde şekilleniyor. Dünyanın kaynaklarının sınırlı olduğunun daha çok gözler önüne serilmesi üretici ve tüketicileri; doğayla uyum içinde, daha sürdürülebilir ve yenilenebilir kaynakları tercihe yönlendiriyor. Pazardaki bu talep, HVAC sektörünün uzun zamandır radarında olan enerji tasarruflu, akıllı ve ekolojik hassasiyetle üretilmiş teknolojilerin daha fazla çeşitlenmesini sağlıyor. Hatta bu üretim anlayışı artık sektörün standardı haline geliyor. Tüketici eğilimlerindeki ihtiyaçları değiştiren taze iç hava kalitesiyle ilgili talebin yoğun bir şekilde devam etmesini sağlayacağı için sektörümüzdeki gelişmeleri olumlu bir perspektifte değerlendiriyoruz.

 

Siz bu anlamda ne gibi önlemler aldınız? Sizce bundan sonraki süreç nasıl devam eder ve sektöre nasıl etki eder? Hangi ürünler ön plana çıkar?

Mitsubishi Electric olarak evleri, iş yerlerini ve diğer yaşam alanlarını konforlu hale getirmenin ötesinde doğa ve gezegenimiz için sürdürülebilir çözümler üretmeyi hedefliyoruz. Konut, ofis ve endüstriyel kullanım için geliştirilmiş ticari ve bireysel tip klima cihazlarımızla her türlü iklim koşulu için çözümler üretirken her adımda çevreyle olan dengeyi önceliğimiz olarak kabul ediyoruz. Yeni normalin kurallarına uygun, yeni nesil inovatif yaklaşımlarla maksimum fayda ve verimliliği esas alıyoruz. Yüz yılı aşkın deneyimin sağladığı yaratıcılıkla donatılmış geniş bir ürün ve hizmet yelpazesi sunarak ticari mahallerdeki kullanıcılar için rahat ve konforlu bir ortam sağlamayı amaçlıyoruz. Enerji tüketimini azaltan çevre dostu ürünlerle en uygun maliyetlere ulaşmak için çalışıyoruz. Normal kullanım sırasında karşılaşabileceğinden çok daha zorlu koşullar altında sürekli test edilen ürünlerle yıllar süren dayanıklılık sunuyoruz. Yapay zekâ teknolojilerini esas alarak geliştirilen ısıtma/soğutma sistemleriyle yenilenebilir enerjiler, hibrid sistemler ve düşük enerji tüketimli sistemler sağlıyoruz.

 

Son dönemde global hava filtreleme pazarı çok yüksek oranda artış gösterdi. Mitsubishi Electric olarak bu dönemde öne çıkan ve hava kalitesini artıran filtreler konusunda da yenilikçi ürünler geliştirdik. Yeni hava temizleme cihazlarımızı ve filtremizi geçen sene piyasaya sunduk. PlasmaQuad Plus Filtre ve V Blocking filtre ile yaşam alanlarının havasının kalitesini artırıyoruz. Bu yeni serimiz popülâsyonun ve insan sirkülasyonunun yüksek, doğal havalandırmanın ise zor olduğu kapalı alanlarda iç hava kalitesini sağlamaya destek veriyor.

Satış adetleri ve cirosal anlamda 2021 yılı size nasıl yansıdı ve etkiledi?

 

Tüm dünyanın yeni normale alışma yılı olarak kabul ettiği 2021 yılında, tüm çalışmalarımıza hız kesmeden devam ettik.  Özellikle klimaların artık bir lüks değil temiz hava deneyimi için gereklilik olarak konumlanmasıyla pazarda ciddi bir hareketlilik yaşandı. Taze ve temiz hava deneyimini enerji tasarruflu ve çevreye dost teknolojilerle entegre ederek 2021 yılında da evlerin ve ofislerin iklimlendirmesi için en çok tercih edilen firmalardan biri olduk.

Artık tüketicilerin satın alma eğilimlerinde ilk sıralarda iç hava kalitesi ve hijyenik ürünler yer alıyor. Siz Ar-Ge’ye ciddi yatırım yapan bir firma olarak bu alanda ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?

 

Her ürünümüzde olduğu gibi iklimlendirme sistemlerinde de inovasyon hızına ayak uyduruyoruz. Hızla gelişen teknoloji, eskiyle yeni arasındaki farkı giderek açıyor. Yeni dönemde geliştirilen teknolojilerin en temel amacı artık daha az tüketim, yani verimli kullanım olarak tanımlanabilir. İleri teknolojiye sahip, yüksek tasarruflu, yeni nesil yeşil binaların temel ihtiyaçlarını ve kullanıcıların konfor gereksinimlerini karşılayabilen, üretim ve kullanım aşamalarında çevreye dost iklimlendirme sistemleri devreye giriyor. Sürdürülebilir, enerji tasarrufu sağlayan, az enerjiyle çok çalışan, kolay kontrol edilebilir, uzaktan erişime imkân tanıyan, sadece temiz hava, ısınma veya soğutma değil aynı zamanda hava kalitesini artıran ve çevreye saygı duyan bir üretim anlayışı benimsiyoruz.

 

Üstün teknolojiye sahip, enerji verimli, çevreci, yenilikçi ürün ve hizmetleriyle dikkat çeken bir teknoloji markası olarak Ar-Ge konusunda da oldukça titiz ve sorumlu bir çalışma prensibine sahibiz. Daha iyi bir gelecek ve sürdürülebilir bir toplum için inovatif uygulamalar üzerine çalışmalarımıza devam ediyoruz. Tüketicilerimize yapay zekâ teknolojileriyle desteklenmiş ve sistem ömrünü tamamlayana kadar çevreye dost bir yaklaşım sergileyen geniş bir ürün yelpazesi sunuyoruz. Markamız; teknolojide, tasarımda ve üretimdeki mükemmelliğine işaret eden bu global kalite anlayışı çerçevesinde en iyiyi sunmak için klima sistemlerini en zorlu testlerden geçiriyor, üretimini en hassas proseslerle kontrol ediyor. Böylece sistem, ömrünü tamamlayana kadar uzun süre sorunsuz olarak çalışıyor.

 

A+++ sınıfı minimum kriterlerini aşan Legendera serimiz, A+++ soğutma ve A++ ısıtma verimliliğine sahip EnviroME serisi klimalarımızla hem ısıtma hem de soğutmada enerji tüketiminin azalmasına katkıda bulunuyoruz. Poki-Poki Motor ile ezber bozan bir performans sergileyen Legendera serisi, soğutmada 10,5’e ulaşan verim değeriyle sıradan A sınıfı cihazlardan iki kat daha yüksek verimliliği ile öncü bir ürün. Lossnay ısı geri kazanımlı havalandırma cihazlarımızla da tüketicilere taze hava açısından farklı bir deneyim sunuyoruz. Pencere açılmadan mekânların havalandırılmasını sağlayan Lossnay cihazlarımız, odadaki sıcaklığı ve nemi büyük ölçüde korurken havanın tazelenmesine yardımcı oluyor ve iç mekânlara yüzde 100 taze hava sağlıyor, yüksek verimli filtresi sayesinde 0.3µm büyüklüğe kadar filtreleme yapabiliyor. Lossnay VL-50, saatte 4W (düşük fan modunda) enerji tüketimiyle ve serinin bir diğer ürünü olan VL-100 ise saatte 13W (düşük fan modunda) enerji tüketimiyle ancak bir ampul kadar enerji tüketiyor. VL-CZPVU serisi Lossnay cihazları ise 1254/2014 sayılı yönetmeliğe göre sınıfındaki en yüksek enerji tasarrufu performans kademesi yani A+ enerji sınıfı etiketine sahip.

 

Plasma Quad Plus Hava Temizleme Cihazlarımız ile plazma teknolojisinden faydalanarak yaşam alanlarının havasının dört mevsim istenilen kalitede tutulmasını sağlıyoruz. Plasma Quad teknolojisini kullanan filtreler ve hava temizleme cihazları, elektrota 6000 voltluk bir elektrik uygulayarak oluşturduğu plazma sayesinde iç mekanlarda hava kalitesine katkı sağlıyor.

 

Kaset ve duvar tipi klimalarımızda yer alan mekânı 752 adet üç boyutlu bölgeye bölerek termal taramasını alan “3D i-See Sensör” teknolojisi, odada farklı sıcaklıklardan dolayı oluşabilecek konforsuzluğu ortadan kaldırmaya yarıyor. Bu sayede yüksek konfor ve enerji tasarrufu sağlıyor. Bu teknoloji, sıcaklık ölçümleri yaparken evcil hayvanları ve insanları ayırt edebiliyor. Sistem ayrıca ortamda bulunan kişilerin konumlarını da tespit edebiliyor. Ortamda kullanıcı olmadığında enerji tasarrufu için ayar sıcaklığını talebe göre 1 ya da 2 derece yukarı ya da aşağı ayarlayabildiği gibi kişi sayısını tespit edebildiği için kişi sayısına orantılı olarak da çalışabiliyor. Bu sistemle çalışan klimalar, gereğinden fazla ısıtma ya da soğutma yapmadığı için maksimum enerji verimliliği ve konfor sağlıyor. Bunu sektöre öncü olarak sunduğu yapay zekâ teknolojileri ile gerçekleştiriyor.

 

Karbon salımını azaltacak teknolojileri de üretimimizin temel yapı taşlarından biri olarak görüyoruz. HareME klimalarımız R410A’ya göre üçte bir oranında daha düşük küresel ısınma potansiyeline sahip R32 soğutucu akışkan kullanılıyor ve yaklaşık yüzde 82 oranında daha düşük tCO2eş değeri emisyonu bulunuyor. VRF klima sistemlerimiz ise homojen hava dağılımı ve her iç ünite için bağımsız kontrol kolaylığı yaratıyor. Düşük sıcaklıklarda performansı garantileyen patentli Zubadan teknolojisi, altyapı çalışmalarını kolaylaştıran dünyanın tek iki borulu ısı geri kazanımlı City Multi sistemi, yine yüksek enerji verimliliği sunan Avrupa’nın ilk R32 soğutucu akışkanlı City Multi sistemi ve düşük tCO2 eş değerine sahip dünyanın tek Hybrid City Multi sistemi gibi benzersiz ürünlerimizle her türlü iklimlendirme ihtiyacını karşılıyoruz.

Cihazlarımızda bulut tabanlı sistemler kullanıyor ve uzaktan kontrol-izleme imkânı sunarak verimliliği artıracak geriye dönük raporlama analizleri sağlıyoruz. MELCloud; uzaktan bir bilgisayar, tablet veya akıllı telefon kullanarak klimanın internet üzerinden kontrolünü sağlayan bulut tabanlı bir teknoloji. MEL Cloud ile klimayı açmak, kapatmak, çalışma modunu ve fan devrini değiştirmek, kanatçıkları ayarlamak, odanın sıcaklığını görmek ve sıcaklık ayarını değiştirmek gibi işlemler mobil olarak hızlı ve pratik bir şekilde yapılabiliyor. Ayrıca hesaplanmış tüketim raporları da almak mümkün.

Mr. Slim serisi ticari tip split klimalar; küçük ve büyük kapasite seçenekleri ile kompakt yapılarına rağmen ortaya koyduğu güçlü performansı ve sağladıkları kolay montaj imkânıyla mükemmel klima deneyimini garanti ediyor. Bu grupta yer alan çeşitlilik mimari tasarımda esnekliği sağlarken insan sayısını, pozisyonunu öğrenerek performansını ona göre ayarlayan yapay zekâ teknolojisiyle konforu ticari alanlara taşıyor. ‘’Otomatik Izgara Alçaltma’’ fonksiyonu seçeneği sayesinde de filtre temizliğinizin kolay ve hızlı yapılmasını sağlıyor.

Yine ticari alanlarda sıklıkla tercih edilen VRF Merkezi Sistemler, kapalı alanlardaki homojen hava dağılımı için kusursuz bir performans sergiliyor. Şirketimiz tarafından kullanılan HBC (soğutucu akışkan çoklu dağıtım kutusu) teknolojisiyle geliştirilen HYBRID City Multi sistemler konfor ve sürdürülebilirliğin elde edilmesini lüks olmaktan çıkarıyor.

Teknolojiye ve teknoloji yatırımlarına son derece önem verdiğinizi biliyoruz. Sizce önümüzdeki yıllarda klima alanında teknoloji ve inovasyon, hangi alanlarda önemli rol oynayacak?

 

Klima sektörünü teknoloji ve inovasyondan bağımsız düşünmek neredeyse imkânsız. Mitsubishi Electric olarak her zaman “daha iyisi için değişim” vizyonuyla hareket ediyor, inovatif gelişmeleri iklimlendirme sistemlerine entegre ediyoruz. Klima ve havalandırma sistemleri, pek çok faktör gibi yeni normalin neden olduğu koşulları da en konforlu hale getirecek özelliklerle öne çıkacak. Bilindiği üzere artık kapalı alanlarda daha fazla vakit geçiriyoruz ve dolayısıyla kişilerin binalardan konfor beklentisi de artıyor. Özellikle de ticari alanlarda izolasyon ve sosyal mesafe gibi kavramlar, yapıların kullanım şekillerinde de değişikliği beraberinde getiriyor. Bu durum, iklimlendirme sektöründeki yapısal dönüşümü de zorunlu kılıyor; kılmaya da devam edecek. Bireysel ihtiyaçları konforlu hale getirecek yapay zekâ destekli akıllı uygulamalar, uzaktan kontrol mekanizmaları ve uygulamalar özelinde farklılaşan ürün gruplarının da pazarda yer alacağını ve talepleri etkileyeceğini düşünüyoruz. Enerji kaynaklarının azalması ile verimliliğin önemi de geçmişten geleceğe daima konularımız arasında yer alacak. Geliştirdiğimiz teknolojilerimiz verimlilik alanında öncülüğümüzü yarınlarda da rol model olacak.

 

Sektörel gelişimin devamlılığı ve rekabet gücünün artırılması konusunda neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

 

İklimlendirme sektöründe gelişimin sağlanması ve rekabet gücünün artırılması için dünyadaki gelişmelere hızlı adapte olabilmek, Ar-Ge çalışmalarıyla bu gelişmelerin bir parçasına dönüşmek ve sürdürülebilir çözümlerle üretimden dağıtıma, kurulumdan satış sonrası hizmetlere kadar pek çok alanda bütüncül bir sistem sunmak gerekiyor. Mitsubishi Electric olarak köklü bir deneyime sahip olmamız, ileri teknolojilerimizle ilklere imza atmamız ve şirketimizin her katmanına yayılmış ve benimsenmiş bir inovasyon kültürümüzün yanı sıra mevcut ve gelecek teknolojileri kullanabilecek nitelikli çalışanlarla rekabette avantajlı durumda faaliyetlerimize devam ediyoruz.

 

Hepimizin yakın gelecekte hızla hayatımıza adapte olacağını düşündüğümüz IOT teknolojisi bugünden sonra iklimlendirme sektörü adına neler yaratır?

 

Tüketici olarak hepimiz kullanım tercihlerini kişiselleştirebilmek ve anlaşılmak istiyoruz. İklimlendirme sektörü için çok güçlü bir argüman olan veriler, IoT teknolojileri sayesinde elde edilerek ürün ve çözümlerin kişiselleştirilmesini sağlıyor. Özellikle cihazları izlenebilir ve takip edilebilir kılan, süreçleri daha hatasız bir şekilde sürdürmeye olanak sağlayan IoT teknolojisi, sunduğu verilerle kişinin kullanım tercihlerini anlamlı birer çıktıya dönüştürüyor. İklimlendirme sistemleri, yapay zekâdan yalın program ve uzaktan kontrol teknolojilerine kadar birçok destek fonksiyonla birlikte kullanıldığında ortamdaki kişi sayısına göre ortam sıcaklığına kendisi karar veriyor, kişiye özel çözümler sunuyor. Nesnelerin interneti ile iklimlendirme sektörünü çok daha akıllı ve kişiselleştirilmiş göreceğimizi söyleyebiliriz.

 

Mitsubishi Electric, klima alanında Türkiye’de pazar payını artırmak adına ne gibi stratejiler uyguluyor? 2022 ve devamındaki yıllara yönelik planlamalarınızla ilgili revizyonlar oldu mu?

 

Şirketimiz, potansiyeline ve gücüne inandığı Türkiye’ye her zaman yatırım yapmaya ve pazar payını artıracak hamlelerle stratejik konumunu güçlendirmeye devam ediyor. Özellikle de ülkemizi bir üretim üssüne çevirmek istiyoruz. Bunun için markamızın Avrupa’daki ilk ev tipi klima fabrikası olma özelliğini taşıyan Manisa’daki dijital fabrikası Mitsubishi Electric Turkey Klima Sistemleri Üretim AŞ, Türkiye ve Avrupa için yüksek enerji tasarruflu ve çevre dostu klimalar üretmeye tüm hızıyla devam ediyor.

Mitsubishi Electric olarak ileri teknolojimiz ve güçlü ekibimiz sayesinde dünyanın değişen dinamiklerine ve ihtiyaçlarına yönelik iklimlendirme sistemleri sunuyoruz. Hedefimiz, ülkemizdeki büyük çaplı projelerden bireysel tüketicilere kadar teknolojiyi ve iç hava kalitesini hayatın her alanında hissettirmek için çalışmaya devam etmek… Bu kapsamda önümüzdeki dönemde de yeni iklimlendirme teknolojilerimizle evlerden kamusal alanlara kadar her alanda temiz hava deneyimini ayrıcalıklı kılmayı sürdüreceğiz.

Önceki İçerikEnerya, 2021’de 1.673 kilometrelik yeni doğal gaz hattı inşa etti ve 169 bin bağlantı anlaşması imzaladı
Sonraki İçerikBeyaz Kağıt’ın iklimlendirmesi Mitsubishi Heavy’e emanet