Daikin Türkiye CEO’su Hasan ÖNDER
“Türkiye’deki fabrika ve Ar-Ge merkezi için toplam 11 milyon euroluk, 3 ayrı yatırım gerçekleştiriyoruz”
“Daikin; Ar-Ge, inovasyon ve teknolojisiyle iklimlendirme sektörünün açık ara lideri. Daikin’in Japonya ve ABD’de çok büyük iki teknoloji merkezi bulunuyor. Japonya’daki Teknoloji ve İnovasyon Merkezi’nde 300 milyon dolarlık yatırım yapıldı. Dünya çapında 25 Ar-Ge merkezi var ve bu merkezlerde yaklaşık 8.000 mühendis çalışıyor. Ar-Ge merkezlerimizde yürüttüğümüz çalışmaların bir sonucu olarak bugün, CERN’de bile Daikin’in üstün teknolojili ürünleri kullanılıyor. Daikin, globalde yıllık ortalama 1.400 civarında patent yayınlıyor ve bütçesinin önemli bir bölümünü Ar-Ge ve inovasyona ayırıyor. Tüm bu çabalarının sonucu olarak da tarihinde sayısız icat ve yeniliği barındırıyor. Son yıllarda hem şirketimizi hem de sektörümüzü bir adım ileriye taşıyan yeniliklerden birisi R32 gazının klimalarda kullanılmasını sağlamamız oldu. Daikin bu konuyla ilgili sahip olduğu 93 adet patenti ücretsiz kullanıma açarak daha çevreci olan bu gazın sektörde yaygınlaşmasının önünü açtı.
Daikin’in ana felsefelerinden biri: müşteri ihtiyaçlarını iyi analiz ederek, proaktif geliştirmeler yapmaktır. Özellikle pandemi döneminde müşterilerimizin hava temizleme ve ısıtma ürünleri ile ilgili ihtiyaçlarının daha arttığını ve daha spefisik özellikler aradığını gördük. Sağlıklı ve çevreci çözümler ön plana çıktı. Daikin Türkiye Ar-Ge Merkezi de bu hedef doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Ürün gamımız çok geniş olduğundan tüm ürünler ile ilgili gerek Japonya gerek Türkiye Ar-Ge çalışanlarımız sürekli ürün geliştirmelerini devam ettiriyor. Daikin Group bünyesinde bulunan 25 Ar-Ge merkezi ağının bir parçası olduğumuz için de dünyayı takip etme ve teknolojilere erişmede hızlı imkanlara sahip olabiliyoruz. Şu anda Ar-Ge birimimiz birbirinden çok farklı fakat tamamı iklimlendirme sektörüne hitap eden ürünler üzerine çalışmalarını sürdürüyor. Daikin Group içinde özellikle ısıtma konusunda Avrupa ve Türkiye pazarları çok önemli. Bizim Ar-Ge’miz Daikin’in bünyesinde kombi geliştiren tek Ar-Ge merkezidir. Çevresel gereksinimlere yanıt verebilen, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak yenilikçi çözümler için araştırma ve geliştirme faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Son dönemdeki en önemli çalışmalarımız olarak dünyanın en küçük kombisi, hibrit klima santralı, düşük tavan yüksekliklerine uygun ve birçok müşteri isteğini yerine getirmiş olan Flex fancoil projelerini sayabiliriz.
Covid-19 salgınının etkileri hala hissediliyor olabilir ancak biz zaten pandemi döneminde de çalışmaya, üretmeye aynı şekilde devam ettik. Dolayısıyla planlarımız ve hedeflerimizde bir değişim olmadı. 15 milyon euroluk yeni bir yatırım ile split klima üretim hattını genişleterek kapasite artıracağız. Dış ünitede 1 milyon 100 bin adet, iç ünitede 1 milyon 400 bin adet üretim kapasitemiz vardı. Şu an 700 bin adet dış ünite kapasite artışı sağlayacak yeni bir yatırıma girdik. Kuracağımız yeni hat Mayıs 2021’de hayata geçecek. Bu yatırımın bize 100 milyon dolarlık ihracat katkısı olacak. Çünkü split klimalarımızı ağırlıklı olarak Avrupa’ya satıyoruz.
Türkiye’deki fabrika ve Ar-Ge merkezi için de toplam 11 milyon euroluk, 3 ayrı yatırım gerçekleştiriyoruz. Pandemi sürecinde birçok yatırımcı pazardan çıkarken biz Sakarya Hendek’teki fabrikamızın arsa ve binasını da büyütmek üzere harekete geçtik. Bunun için 6 milyon euroluk bir maliyetle 30 bin metrekarelik kapalı alan yatırımı yaptık; bu girişimimizin inşaatı halen sürüyor. Halihazırda açık alanı 90 bin metrekare, kapalı alanı 45 bin metrekare olan bir tesisimiz vardı. Yeni yatırımımız ile açık alanımızı 105 bin metrekareye, kapalı alanımızı ise 75 bin metrekareye yükseltmiş olacağız. Bunun yanı sıra Ar-Ge merkezimize yaptığımız yaklaşık 2 milyon euroluk bir yatırımımız daha var. Ürün testleri için kullanacağımız ekstra laboratuvarlar geliştiriyoruz. Bir diğer yatırımımız ise fancoil, klima santrali, kombi gibi ürünlerimizi kapsıyor. Bu ürünlerin yeni model kalıpları ve dijitalizasyonu için 3 milyon euroluk bir yatırım gerçekleştirdik.
Ayrıca fabrikamızda yapacağımız 15 milyon euro değerindeki VRV üretimi yatırımıyla da Türkiye’de bu kapasitelerde VRV’yi ilk biz üretmiş olacağız. Bu yatırımın Türkiye’de bir benzeri yok. Türkiye pazarında satışta yüzde 35 pazar payına sahibiz ve bu üründen 10 bin adet satıyoruz. Biz 50 bin adetlik kapasite yatırımı yapıyoruz. Bunun 40 bin adetini ihraç edeceğiz. Böylece 100 milyon euroluk bir ihracat şansı yakalamış oluyoruz. Bu alanda Avrupa’daki fabrikamız sadece Avrupa için üretim yapacak. Hem lojistik avantajından hem de kolay yönetilebilirlik açısından Orta Doğu ve Afrika (MEA) bölgesine Türkiye’den gidecek. Bu yatırım ile bölge kayması da olacak. 100 milyon euroluk bir bölgenin Avrupa’dan Türkiye’ye kayacak olması bizim için gerçekten büyük bir şans olacak.
Şu anda 1400 kişilik bir ekibimiz var. 2 yıl içerisinde bu sayıyı 2 bin kişiye taşımayı hedefliyoruz. Bu da yüksek teknolojik ürünler ürettiğimiz için hem mühendislik alanına hem yan sanayiye ciddi bir katkı sağlayacak.”