İzocam, yalıtımın konutların değerini artırdığına dikkat çekti

İzocam, yalıtımın konutların değerini artırdığına dikkat çekti

 

İzocam Genel Direktörü Murat Savcı; bir konuttaki konforu ve o evin değerini belirleyen en önemli unsurun evin iyi bir yalıtıma sahip olup olmadığını ifade ediyor. Doğru malzemelerle ve iyi bir uygulama ile ısı, ses yalıtımı ile yangın güvenliğinin yapılmasının konutta uzun süreli konfor, yaşam ortamında kalite ve enerji tasarrufu sağladığına dikkat çekiyor.

 

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 1985 yılında aldığı bir kararla her yıl Ekim ayında ”Dünya Konut Günü”, hükümetlere, yerel yönetimlere ve genel olarak kamuoyuna, insanların daha konforlu alanlarda yaşamları için gerekli şartları sağlamanın acil bir sorun olduğunu hatırlatmak amacıyla kutlanıyor. Dünya Konut Günü’nde İzocam, yalıtımın konutların konforu ve değeri üzerindeki etkilerine vurgu yapıyor.

 

Çoğu insan bir konutun konforunu ve dolayısıyla da değerini belirlerken, o evin kaç odası olduğu, merkezi bir konuma sahip olup olmadığı, mutfak ve banyosunda kullanılan malzemelerin estetik duruşu gibi görünür kriterleri göz önünde bulundurarak bir değerlendirme yaptığını belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, konuyla ilgili şunları söyledi: “Oysa bir evdeki konforu ve o evin değerini belirleyen en önemli unsur evin iyi bir yalıtıma sahip olup olmadığıdır. Doğru malzemelerle ve iyi bir uygulama ile yapılan ısı, ses yalıtımı ve yangın güvenliğinin sağlanması uzun süreli konfor, yaşam ortamında kalite ve enerji tasarrufu sağlar. 1 Ocak’ta yürürlüğe girmiş olan Enerji Kimlik Belgesi zorunluluğu binaların ısı yalıtımı açısından değerinin belirlenmesini daha da görünür kıldı. EKB’nin binaların alınması, satılması hatta kiralanması sırasında ibraz edilmesi gerektiğini artık biliyoruz. Yeni binalarda EKB sınıfının en düşük C sınıfı olması bekleniyor, ısı yalıtımı standartlarına göre inşa edilmeyen ve Enerji Kimlik Belgesi C’den düşük olan yeni binalar artık ruhsat alamıyor. EKB sadece yeni binalar için değil, eski binalar için de göz önüne alınması gereken bir konu. Eski binaların tadilatı sırasında ısı yalıtımı göz önüne alınırsa, hem EKB sınıfı yükseltilebilir ve konut değeri artar; hem de buradaki hane halkı için doğalgaz faturalarında yüzde 60’ın üzerinde bir tasarruf sağlamış olur.”

 

İzocam Genel Direktörü Murat Savcı: “Cari açığı daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için enerji verimliliği ve iyi yalıtım uygulamaları şart”

 

Bir konutta yaşam konforunu belirleyen en önemli unsurların doğru yalıtımla doğru ısıl değerlere ulaşmak olduğunu kaydeden Savcı, “Doğru yalıtım; ısı yalıtımı yapılırken, binaların yangın riski ve yanıcılık yükü de göz önüne alınarak uygun malzeme ve kalınlıkta, yönetmeliklerin belirttiği şekilde yalıtım uygulamasının yapılmasını ifade eder. Doğru yalıtım konutun değerini arttırırken, ülke ekonomisine de katkı sunar. Türkiye’de 2019 yılında enerji ithalatı 41,2 milyar dolar ile 202,7 milyar dolarlık toplam ithalatın %20,3’ünü oluşturdu. Son 10 yılda toplam enerji ithalatımızın ülke ekonomisine maliyeti 450 milyar doların üzerinde… Tükettiğimiz enerjinin yaklaşık dörtte üçünü dışarıdan ithal ediyoruz. Bu düzeyiyle enerji ithalatı, dış ticaret açığımızın en önemli kısmını oluşturuyor. Cari açığı daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için enerji verimliliği ve iyi yalıtım uygulamaları şart. Bu da gelecekte daha çok ısı yalıtımı yapacağımız anlamına geliyor” dedi.

 

“Sağlıklı yaşam alanları ve konfor bireylerin öncelikleri arasında yer alıyor; bu da konutların değerinin belirlenmesinde büyük rol oynuyor”

 

Savcı, yalıtımın konutların değeri üzerindeki etkisinin sadece ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu ile sınırlı olmadığını da ifade etti. Ses yalıtımı, akustik konfor ve yangın güvenliği göz önünde bulundurularak yalıtılmış bir evin, bu evde yaşayanlara sağlıklı ve güvenli bir yaşam alanı sunduğuna dikkat çekti ve “Özellikle ses yalıtımı, günümüzde konutların değerini belirleyen temel unsurlar arasında yer alıyor. Şehir gürültüsünün yarattığı stresten uzak durmak için gürültüyü çokça zaman geçirilen yaşam alanlarından uzak tutmak gerekiyor. Gelişmiş şehirlerde insanlar zamanının %90’ını kapalı alanlarda geçiriyor. Özellikle evlerde komşu ve sokak gürültüsünden korunmak, sessiz yaşam ortamları sağlayabilmek günümüzde artık multi konfor bina şartlarıyla mümkün olabiliyor. Multi konfor binalarda sessizliğe ulaşmak için dış cephe yalıtımıyla birlikte duvarların iç yüzeylerinde, ara bölmelerde ve katlar arasında doğru kalınlıkta yalıtım uygulanmaları yapılarak, gürültünün önüne geçiliyor ve konut içinde akustik konfor sağlanabiliyor. Bu binalarda ses yutuculuk özelliği yüksek olan taşyünü ve camyünü ürünler tercih ediliyor. Kısacası, günümüzde sağlıklı yaşam alanları ve konfor bireylerin öncelikleri arasında yer alıyor; bu da konutların değerinin belirlenmesinde büyük rol oynuyor. Multi Konfor Bina şartlarına yakın yalıtılmış konutlar ise değer yarışında ön sırada yer alıyor” şeklinde konuştu.

Önceki İçerikGF dünyanın en sürdürülebilir şirketlerinden biri
Sonraki İçerikMasdaf, yangınla mücadelede farkındalık yaratmaya devam ediyor