Covid-19 döneminde endüstri sektöründe dijital entegrasyon ve Endüstri 4.0
Covid-19 salgınıyla, tüm dünyada normal hayat ciddi oranda etkilendi. Salgından korunmanın en temel yolu olan sosyal izolasyonu seçen pek çok şirket, uzaktan çalışmaya başladı. Bu geçiş süreciyle, sektörde dijital entegrasyonun, ne denli önemli olduğunu deneyimlemiş olduk.
Pandemi döneminde, süreci bütünsel olarak görüp, yöneten şirketlerin verimlilik, esneklik ve sürdürebilirlik açısından, sağlıklı ve dinç kalabildiklerini söyleyebiliriz. Sosyal izolasyon, sosyal mesafe, maske zorunluluğu, eldiven takmak gibi yeni alışkanlıklara uyum sağlamaya çalışırken, bir diğer tarafta da uzaktan çalışma sistemine (online) adaptasyon sürecine alışmaya çalıştık. Bu süreç içinde, online eğitim ve seminerler, online kültür ve sanat aktiviteleri ile sosyal hayata devam etmeye gayret gösterirken bir diğer yandan da iç dünyamızı canlı ve taze tutmaya çalıştık. Bu kazanılan yeni alışkanlıklar zinciri ile bakış açılarımız farklı bir noktaya taşındı.
Tüm bu süreç boyunca da endüstri ve sanayi tarafında da bazı değişiklik meydana gelmeye başladı. Yapılan anketlere göre, % 20 bandında seyreden dijitale yönelim ve entegrasyon oranı aniden %55-60 bandında seyretmeye başladı. Koronavirüs sebebiyle, kimi fabrikalar belli bir süre için üretim bandını durdururken, kimisi de çalışan sayısını yarıya indirerek üretime devam etti. Yeni çalışma düzeniyle de Ar-Ge’nin hayatımızdaki yerini bir kez daha anlamamız ve yeni nesil teknolojileri yatırım odağımız haline getirmemiz kaçınılmaz olmuş durumda. Ayrıca akıllı uygulamaların, yalnızca bu kriz dönemlerinde değil, bu süreçten sonra da üstün faydalarının olacağı gözden kaçırılmamalıdır.
Endüstri 4.0; iyi yönetim süreçlerinin daha iyi hale gelmesini hedeflerken, bir diğer yandan hayatımızda sanal gerçeklik olgusunu yaratmaya çalışıyordu. Yarattığımız karantina dünyasında, bu gerçekle istesek de istemesek de başbaşa kaldık ve kriz durumda bu sanal yolculuğu bir fırsat gibi görerek giriş de sağlamış olduk. Pandemi dönemi kriz yönetiminde de dijital altyapının önemi, kamu sağlığı yönetimi gibi birçok alanda, tahminlere dayalı kaldı. Ve bu dönemde entegrasyon konusunda, doğru karar almayı destekleme konularına çok büyük önem verildiği gözlemlendi. Dijital altyapıların günümüzdeki ve olası gelecek krizlerdeki etkilerini azaltacak şekilde güçlendirilmesi, buna ek olarak yapay zeka teknolojilerinin de sürece efektif şekilde entegre edilmesi endüstri sektöründe katlanarak önem kazanıyor. Big data analizleri, fiziksel mesafenin gerçek zamanlı olarak nasıl değiştiğini göstermek ve insanlar üzerindeki uzun vadeli davranış değişikleri hakkında ayrıntılı bilgiler veriyor.
Hayatlarımıza girmeye hazırlanan 5G teknolojisiyle, aramızdaki etkileşim sürecinin ciddi oranda değişeceği düşünülüyor. Gelişmekte olan ülkelerin en nihayetinde 5G avantajlarını elde etmek için çözmeleri gereken bazı zorluklarda kendini göstermeye başladı. Mobil ağ sistemleri akıllı telefonlar ile optimize edilmiş olsa da 5G, mobil geniş bant servislerini, devasa IoT ve kritik görev hizmetlerinin desteklenmesi gerektiğini bizlere gösteriyor. Bu süreçte hareketlilik, güvenlik, politika kontrolü, gecikme, üretim genişliği ve daha fazlası için farklı gereksinimlere sahip olmak istenebilir.
Her bir hizmet türü için de özel bir ağ oluşturmak ya da her bir hizmetin en zorlu gereksinimlerini karşılarken tüm hizmetleri destekleyen tek bir fiziksel ağ oluşturmak uygun değildir. İletişim ve ağ hizmetleri, gelişmekte olan ülkelerde sürekli kalkınma, ekonomik büyüme ve bağlantı için çok önemlidir. 5G’nin daha gelişmiş ülkelerde yaklaşmakta olan büyük uygulamaları, gelişmekte olan ülkelere başkalarının hatalarından erken öğrenme fırsatı vererek, yapılan herhangi bir altyapı yatırımının geri dönüşünü sağlar.
Nida Şahin
Pnösan Pnömatik Ltd.